Televizyon ekranlarının reyting rekortmeni dizisi "Kurtlar Vadisi" yeniden ekranlara gelmeye hazırlanıyor. Üstelik yapımcı şirket Pana Film'in, tekrar Show TV ile masaya oturduğu iddia ediliyor.
Televizyon dünyası yeni bir transfer dedikodusu ile çalkalanıyor. Bilindiği gibi Kurtlar Vadisi dizisi, 86 bölüm Show TV'de yayınlandıktan sonra 11 bölüm için Kanal D ile el sıkışmıştı. Yapımcı firma Pana Film, bu transfer ile haftalık 350 bin YTL olan ücretini 430 bin YTL'ye yükseltmişti. Her iki taraf da başka bir transfer ücretinin söz konusu olmadığını söylemişti. 11 bölüm sonra dizi bitti ve Kurtlar'ın macerası beyazperdeye taşındı.
Pana Film başta dizinin devam etmeyeceğini söylese de reyting rekortmeni yapımın Eylül ayında ekranlara yeniden döneceği bir süredir dillendiriliyordu.
Bu iddialara bir yenisi daha eklendi. Söylenenlere göre Pana Film, diziye devam edecek. Üstelik yeni bölümlerin yayını için tekrar Show TV ile masaya oturuldu. Taraflar prensipte anlaştı, ilk etapta 13 bölüm için el sıkışan Pana Film, dizinin yeni bölümlerinin senaryo hazırlığına da başladı.
27 Temmuz 2007 Cuma
Bunun adı minareye kılıf uydurmaktır
1962 imzalı Metin Erksan yapımı 'Acı Hayat'ın telif hakkını alarak aynı adla televizyon dizisine uyarlayan Osman Sınav; senaryoyu 'Ihlamurlar Altında' adıyla yayına sokan Avşar Film'i ve Tomris Giritlioğlu'nu aydın namusuna sahip olmamakla suçluyor: "Karakterlerin ismini ve mesleklerini değiştirince hikaye değişmez. Bu, çalınan minareye kılıf uydurmaktır. Gereğini yapacağım".
Ünlü yapımcıyönetmen Osman Sınav, başrollerini Ayhan Işık ve Türkan Şoray'ın rol aldığı; Metin Erksan imzalı 1962 yapımı 'Acı Hayat'ı televizyon dizisi olarak çekmek için harekete geçmişti. Filmin telif hakkını Metin Erksan'dan almasına rağmen, Avşar Yapım'ın filmi 'Ihlamurlar Altında' adıyla diziye uyarlaması, Sınav'ın hukuk mücadelesine girmesine neden oldu. 'Ihlamurlar Altında'nın yapımcısı Şükrü Avşar ve proje tasarımını üstlenen Tomris Giritlioğlu'nu 'aydın namusuna sahip olmamakla' suçlayan Sınav; bu diziyi yapacağını önceden söylediğini, diziyi yapmaları halinde Avşar'ı mahkemeye vereceğini söylediğini anlatıyor...
Ünlü yapımcıyönetmen Osman Sınav, başrollerini Ayhan Işık ve Türkan Şoray'ın rol aldığı; Metin Erksan imzalı 1962 yapımı 'Acı Hayat'ı televizyon dizisi olarak çekmek için harekete geçmişti. Filmin telif hakkını Metin Erksan'dan almasına rağmen, Avşar Yapım'ın filmi 'Ihlamurlar Altında' adıyla diziye uyarlaması, Sınav'ın hukuk mücadelesine girmesine neden oldu. 'Ihlamurlar Altında'nın yapımcısı Şükrü Avşar ve proje tasarımını üstlenen Tomris Giritlioğlu'nu 'aydın namusuna sahip olmamakla' suçlayan Sınav; bu diziyi yapacağını önceden söylediğini, diziyi yapmaları halinde Avşar'ı mahkemeye vereceğini söylediğini anlatıyor...
Acı Hayat'ın tanıtım kokteyli
Show Tv’nin yeni dizisi “Acı Hayat”ın tanıtım kokteyli bu akşam saat 21:00’da Margaux’ta (Ritz Carlton Oteli-Süzer Plaza) yapılacak.
Osman Sınav’ın yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı “Acı Hayat” dizisinin başrollerinde Kenan İmirzalıoğlu, Selin Demiratar, Oğuz Galeli ve Ebru Kocaağa oynuyor.
“Acı Hayat” 14 Aralık tarihinden itibaren her Çarşamba Show TV ekranlarından yayınlanacak...
Osman Sınav’ın yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı “Acı Hayat” dizisinin başrollerinde Kenan İmirzalıoğlu, Selin Demiratar, Oğuz Galeli ve Ebru Kocaağa oynuyor.
“Acı Hayat” 14 Aralık tarihinden itibaren her Çarşamba Show TV ekranlarından yayınlanacak...
Aksak'ın planı ne
Dört buçuk ay hapis yatan ve avukatı sayesinde beraat eden Aksak ve çetesi önce herkesi şaşırtarak bir lokanta açtı. Mavi de bir müşterisi yüzünden işinden kovulunca, çareyi Aksak'ın yanında çalışmakta buldu.
Aksak gerçekten de göründüğü gibi aklanıp yeni ve temiz bir işe mi adım atıyor? Yoksa bütün planları yine hırsızlık üzerine mi kurulu? Peki bu planlarına Mavi'yi de ortak edecek mi?
Aksak gerçekten de göründüğü gibi aklanıp yeni ve temiz bir işe mi adım atıyor? Yoksa bütün planları yine hırsızlık üzerine mi kurulu? Peki bu planlarına Mavi'yi de ortak edecek mi?
Sizin evde patron kim
ATV, seyircisini yepyeni yapımlarla yaz ekranında da buluşturmaya devam ediyor. Bugün başlayacak olan "Gizli Patron" adlı sitcom, sempatik karakterleri ve komik öyküsüyle pazartesi akşamlarına renk katacak.
Ebru Cündübeyoğlu, Hazım Körmükçü, İlker Ayrık, Sezai Aydın ve Demet Tuncer'in rol aldığı dizinin konusu şöyle;
Evinde; sözünden dışarı çıkılmayan, gayet otoriter bir adam olan Ayhan, şirketini kaybetme noktasına gelir. Babasının ekonomik durumu çok iyi olan karısı Türkan'ın yardım teklifini "Ben kendime kadın parası yiyor dedirtmem" diyerek reddeder. Türkan iş yerini, Ayhan'dan habersiz satın alır ve başına da müdür olarak Ayhan'ı getirir. Ayhan bundan sonra kendince görünmez bir patrona; karısına hizmet etmek zorunda kalır.
Ebru Cündübeyoğlu, Hazım Körmükçü, İlker Ayrık, Sezai Aydın ve Demet Tuncer'in rol aldığı dizinin konusu şöyle;
Evinde; sözünden dışarı çıkılmayan, gayet otoriter bir adam olan Ayhan, şirketini kaybetme noktasına gelir. Babasının ekonomik durumu çok iyi olan karısı Türkan'ın yardım teklifini "Ben kendime kadın parası yiyor dedirtmem" diyerek reddeder. Türkan iş yerini, Ayhan'dan habersiz satın alır ve başına da müdür olarak Ayhan'ı getirir. Ayhan bundan sonra kendince görünmez bir patrona; karısına hizmet etmek zorunda kalır.
Hırsız-Polis'in jenerik müziği davalık oluyor
İzmir'in Tire ilçesinde eczacılık yapan ve aynı zamanda amatör olarak müzikle uğraşan kişi, bir televizyon kanalında yayınlanan ''Hırsız-Polis'' adlı dizinin jenerik müziğinin bestesinin kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmaya hazırlanıyor.
Tireli Eczacı Kafkas Gence Karadağoğlu (26), yaptığı açıklamada, ''Hırsız-Polis'' adlı dizinin ''İmkansız Aşk'' adlı son dönemlerin sevilen jenerik müziğinin bestesinin kendisine ait olduğunu ileri sürdü.
Söz konusu parçayı, 3 yıl evli kaldığı eski eşine duyduğu sevgi dolayısıyla bestelemeye başladığını ifade eden Karadağoğlu, şöyle konuştu:
''Eserimin 20 Eylül 2000 tarihinde sözlerini, 2002 yılında da müziğini bitirdim. Bestem tam anlamıyla 2004 yılında hazır hale geldi. Bunun üzerine amatörce uğraştığım için 'İmkansız Aşk' adını verdiğim şarkıyı 7610 Nokia marka ve yeni aldığım Sony-Ericsson marka cep telefonlarıma kaydettim. İzmir'de Nokia marka cep telefonum çalınınca İmkansız Aşk'ın telefonda olan kayıtları, bluetooth yoluyla elden ele dolaşmaya başlamış. Aradan geçen iki yıl sonra bestemi Hırsız Polis dizisinin jenerik müziğinde duyunca beynimden vurulmuşa döndüm.''
Bu gelişmenin ardından hakkını aramak için ilgili yayıncı kuruluş ile dizinin yapımcı kuruluşunu aradığını söyleyen Karadağoğlu, şöyle devam etti:
''Aramalarımda aldığım yanıt çok üzücüydü. Bana 'Burayı günde senin gibi en az bin yalancı arıyor' dediler. Ancak sonunda ısrarlı aramalarım sonucunda yapım şirketinden şarkıyı bestelediğini iddia eden Cem Yıldız'ın telefonunu alarak, kendisiyle görüştüm. Konuşmamızda bana 'İmkansız Aşk'ı ben yaptım' dedi. Ben de kendisinde bestelediğim tarihi söyledim. 13 Nisan 2005 tarihinde de Sony-Ericsson firmasından beste tarihimle ilgili kayıt teyidi aldım. Kendileriyle defalarca görüştüm ve sonraları Cem Yıldız medyaya, 'Parçanın sadece akustik versiyonu benim' demeye başladı. Sony-Ericsson firmasından aldığım teyitle beraber, yayıncı kuruluş ve yapım şirketine noter kanalıyla ihtarname çektim, 10 gün içerisinde de hukuki süreç başlayacak.''
Yaşadıklarının çevresinde de alay konusu olmasına yol açtığını dile getiren Karadağoğlu, haklılığını ispat etmenin kendisi için artık ''onur meselesi'' olduğunu söyledi.
Başlangıçta yayıncı ve yapımcı kuruluşlardan tek isteğinin dizinin jeneriğinde isminin konulması olduğunu, ancak bu isteğinin kabul görmediğini belirten Karadağoğlu, artık mahkeme yoluyla maddi tazminat talebinde de bulunacağını ve davayı kazanması durumunda elde edeceği parayı hayır işlerinde harcayacağını söyledi.
Tireli Eczacı Kafkas Gence Karadağoğlu (26), yaptığı açıklamada, ''Hırsız-Polis'' adlı dizinin ''İmkansız Aşk'' adlı son dönemlerin sevilen jenerik müziğinin bestesinin kendisine ait olduğunu ileri sürdü.
Söz konusu parçayı, 3 yıl evli kaldığı eski eşine duyduğu sevgi dolayısıyla bestelemeye başladığını ifade eden Karadağoğlu, şöyle konuştu:
''Eserimin 20 Eylül 2000 tarihinde sözlerini, 2002 yılında da müziğini bitirdim. Bestem tam anlamıyla 2004 yılında hazır hale geldi. Bunun üzerine amatörce uğraştığım için 'İmkansız Aşk' adını verdiğim şarkıyı 7610 Nokia marka ve yeni aldığım Sony-Ericsson marka cep telefonlarıma kaydettim. İzmir'de Nokia marka cep telefonum çalınınca İmkansız Aşk'ın telefonda olan kayıtları, bluetooth yoluyla elden ele dolaşmaya başlamış. Aradan geçen iki yıl sonra bestemi Hırsız Polis dizisinin jenerik müziğinde duyunca beynimden vurulmuşa döndüm.''
Bu gelişmenin ardından hakkını aramak için ilgili yayıncı kuruluş ile dizinin yapımcı kuruluşunu aradığını söyleyen Karadağoğlu, şöyle devam etti:
''Aramalarımda aldığım yanıt çok üzücüydü. Bana 'Burayı günde senin gibi en az bin yalancı arıyor' dediler. Ancak sonunda ısrarlı aramalarım sonucunda yapım şirketinden şarkıyı bestelediğini iddia eden Cem Yıldız'ın telefonunu alarak, kendisiyle görüştüm. Konuşmamızda bana 'İmkansız Aşk'ı ben yaptım' dedi. Ben de kendisinde bestelediğim tarihi söyledim. 13 Nisan 2005 tarihinde de Sony-Ericsson firmasından beste tarihimle ilgili kayıt teyidi aldım. Kendileriyle defalarca görüştüm ve sonraları Cem Yıldız medyaya, 'Parçanın sadece akustik versiyonu benim' demeye başladı. Sony-Ericsson firmasından aldığım teyitle beraber, yayıncı kuruluş ve yapım şirketine noter kanalıyla ihtarname çektim, 10 gün içerisinde de hukuki süreç başlayacak.''
Yaşadıklarının çevresinde de alay konusu olmasına yol açtığını dile getiren Karadağoğlu, haklılığını ispat etmenin kendisi için artık ''onur meselesi'' olduğunu söyledi.
Başlangıçta yayıncı ve yapımcı kuruluşlardan tek isteğinin dizinin jeneriğinde isminin konulması olduğunu, ancak bu isteğinin kabul görmediğini belirten Karadağoğlu, artık mahkeme yoluyla maddi tazminat talebinde de bulunacağını ve davayı kazanması durumunda elde edeceği parayı hayır işlerinde harcayacağını söyledi.
''Çocuklar Duymasın'' dizisinin Müzeyyen Hanım'ı vefat etti
TİYATRO SANATÇISI "AYŞEN TEKİN" VEFAT ETTİ...
Tekin'in ailesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, ''tiroit üstünde nodül'' teşhisi konulan Tekin'in özel bir hastanede ameliyata alındığı belirtildi.
Açıklamada, ameliyat sonrası doktorların aileye ''çok sert ve yüzde 90 kanser olduğunu düşündükleri için ikinci bir ameliyata gerek olmasın diye tüm tiroit bezini kazıdıklarını, bu esnada da kıkırdak dokunun çöktüğünü ve solunumun durduğunu, bundan dolayı nefes borusundan delik açıldığını ve hayati tehlikesi bulunmadığını'' ifade ettikleri kaydedildi.
Ameliyat sonrasında bazı komplikasyonlar geçiren Tekin'in, doktorların tavsiyesi üzerine İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiği ifade edilen açıklamada, Tekin'in derhal yoğun bakıma alındığı, bir süre sonra da durumunun ciddi olduğunun bildirildiği anlatıldı.
Açıklamada, hastanenin, Tekin'in ''yeterli oksijen solunumu yapamadığından yüksek nabız ve düşük tansiyona kalbinin dayanamayıp durması'' nedeniyle vefat ettiğini açıkladığı bildirildi.
Ailenin gerekli her türlü hukuki işlemi başlatacağı kaydedildi. Bu arada, Ayşen Tekin'in cenazesinin, Londra'da bulunun kızı Gökçe Yiğitel'in İstanbul'a gelmesinin ardından defnedileceği belirtildi.
AYŞEN TEKİN'İN ÖZGEÇMİŞİ
Ayşen Tekin, 2 Mart 1953'te Amasya'da doğdu. İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitiren Tekin, tiyatroya 1970 yılında Tevfik Gelenbe Tiyatrosu'nda başladı.
Lale Oraloğlu, Ankara Birlik ve Tuncer Özinal tiyatrolarında görev alan Tekin, ''Çocuklar Duymasın'', ''Çocuklar Ne Olacak'' dizileri ile ''Mum Kokulu Kadınlar'' filmi gibi çok sayıda prodüksiyonda yer aldı. Tekin, aynı zamanda seslendirme sanatçısı olarak da tanınıyor.
Tekin'in ailesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, ''tiroit üstünde nodül'' teşhisi konulan Tekin'in özel bir hastanede ameliyata alındığı belirtildi.
Açıklamada, ameliyat sonrası doktorların aileye ''çok sert ve yüzde 90 kanser olduğunu düşündükleri için ikinci bir ameliyata gerek olmasın diye tüm tiroit bezini kazıdıklarını, bu esnada da kıkırdak dokunun çöktüğünü ve solunumun durduğunu, bundan dolayı nefes borusundan delik açıldığını ve hayati tehlikesi bulunmadığını'' ifade ettikleri kaydedildi.
Ameliyat sonrasında bazı komplikasyonlar geçiren Tekin'in, doktorların tavsiyesi üzerine İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiği ifade edilen açıklamada, Tekin'in derhal yoğun bakıma alındığı, bir süre sonra da durumunun ciddi olduğunun bildirildiği anlatıldı.
Açıklamada, hastanenin, Tekin'in ''yeterli oksijen solunumu yapamadığından yüksek nabız ve düşük tansiyona kalbinin dayanamayıp durması'' nedeniyle vefat ettiğini açıkladığı bildirildi.
Ailenin gerekli her türlü hukuki işlemi başlatacağı kaydedildi. Bu arada, Ayşen Tekin'in cenazesinin, Londra'da bulunun kızı Gökçe Yiğitel'in İstanbul'a gelmesinin ardından defnedileceği belirtildi.
AYŞEN TEKİN'İN ÖZGEÇMİŞİ
Ayşen Tekin, 2 Mart 1953'te Amasya'da doğdu. İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitiren Tekin, tiyatroya 1970 yılında Tevfik Gelenbe Tiyatrosu'nda başladı.
Lale Oraloğlu, Ankara Birlik ve Tuncer Özinal tiyatrolarında görev alan Tekin, ''Çocuklar Duymasın'', ''Çocuklar Ne Olacak'' dizileri ile ''Mum Kokulu Kadınlar'' filmi gibi çok sayıda prodüksiyonda yer aldı. Tekin, aynı zamanda seslendirme sanatçısı olarak da tanınıyor.
Hayat Türküsü İstanbul'da...
Kardelenler”, Köyden Kente Göç Ediyor…
Hayat, mücadelesini artık büyük kentin varoşlarında sürdürecek…
Geçtiğimiz yayın döneminde TRT 1 ekranlarına gelen ve gerek sosyal sorunlara parmak basan konusuyla, gerekse güçlü oyuncu kadrosuyla büyük beğeni kazanan, izlenme rekorları kıran HAYAT TÜRKÜSÜ, yeni yayın döneminde köyden kente göç ediyor… İdealist öğretmen Hayat ve onun hayata hazırladığı Sevcan artık Van’ın Kevenli köyünden değil, İstanbul’un Sarıyer semtinden seslenecek sevenlerine…
Yapımcılığını KOLİBA FİLM’in üstlendiği dizi; yetenekli oyuncu kadrosuyla bu yıl da yine TRT 1 ekranlarına gelecek ve izleyicilerin buluşma noktası olacak… Devin Özgür Çınar, Melih Görgün, Tolga Evren, Betül Arım, Aslı Yılmaz, Canan Güven, Jale Aylanç, Uğur Çavuşoğlu, Özlem Başkaya ve Emine Şansumar’ın oynadığı dizinin yönetmeni daha önce de başarılı yapımlara imza atmış deneyimli bir isim; Hakan Gürtop…
“Baba Beni Okula Gönder”, “Haydi Kızlar Okula” ve “Kardelenler” gibi eğitim kampanyalarına destek veren HAYAT TÜRKÜSÜ’nün İstanbul’da yine çok acıtan sosyal yaralara ve eğitim sisteminin sorunlarına değineceğini belirten KOLİBA FİLM Yönetim Kurulu Başkanı Ata Türkoğlu, “Hayat Türküsü, izleyenlerimizin deyimiyle bir dizi değil, hayatın ta kendisi oldu… Türk halkı gerçek sorunların dile getirildiği, idealizm, fedakarlık, dayanışma, sevgi gibi değerlerin ön plana çıkarıldığı bu diziyi kucakladı… Hayat Türküsü’nün, hayranları oluştu, sadece halk değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yanı sıra bir çok sosyal kurum ve kuruluş da yalnız eğitim-öğretim sorunlarına değinmeyen, ayrıca kültürel farklılıklar, töre ve geleneklerin yıkıcı etkilerini de son derece gerçekçi bir yaklaşımla işleyen Hayat Türküsü’ne sahip çıktı." dedi.
“HAYAT, MÜCADELESİNE ARTIK İSTANBUL’UN VAROŞLARINDA DEVAM EDECEK”
Eylül ayında yine TRT 1'de yayınlanacak olan Hayat Türküsü’ne yeni yetenekli oyuncuların da katıldığını kaydeden Türkoğlu, “Van’dan İstanbul’a tayini çıkan Hayat öğretmen, gönlünü, duygularını, dostlarını ve canından çok sevdiği çocuklarını, öğrencilerini bırakıp büyük kente doğru yola çıkar… Van’da 1 yıl boyunca yaşadığı acı tatlı olaylar onun ideallerini, eğitim aşkını hiç yıpratmamış tam tersi daha da arttırmıştır… O, artık uğruna amansız bir mücadele verdiği “Kardelen”i, kızı Sevcan’ı okutup, köy öğretmeni yapmak için didinecektir… Ayrıca yıllarca görülmeyen ve farkına varılmayan büyük kentlerdeki eğitim sorunları da onu beklemektedir… Her yıl 1.5 milyon gencin girmek için ecel terleri döktüğü ÖSS, velilerin dişinden tırnağından artırarak çocuklarını gönderdikleri dershaneler ve buralarda yaşanan ama bilinmeyen gerçekler, farklı sosyal seviyelere mensup gençler arasındaki uçurumlar, öğretmeni, öğrencisi, tüm çalışanları ve halkıyla İstanbul’daki varoş gerçeği tüm çıplaklığıyla bu dönemde HAYAT TÜRKÜSÜ’nde ele alınacak” dedi.
Van’da eksi 30 derecede zorlu çetin kış şartlarında çekilen dizinin, Doğu’yu sadece ağalar, konaklar ve entrikalı ilişkilerden ibaret gösteren yapımlardan çok farklı olduğunu ifade eden Ata Türkoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Hayat Türküsü ile gerçek hayatın Doğu’da nasıl olduğunu yansıtmaya çalıştık… Doğu’da mecburi hizmetini yerine getiren eğitim neferleri öğretmenlerimizin neler yaşadıklarını, hayalin, sevginin, dayanışmanın nelere kadir olduğunu anlattık… Herkes kendinden bir şeyler buldu ve biz de izleyicilerden son derece olumlu tepkiler aldık. Telefonun bile çalışmadığı şehir merkezinden uzakta, bir köyde yaşananlar bu kez farklı bir pencereden İstanbul’dan ekranlarımıza yansıyacak… Büyük şehrin büyük ve karmaşık sorunlarını, varoşların geçim mücadelesini, buralarda yaşanan gerçekleri, dramları, duyguları, hırsları ekrana getireceğiz… Dizimiz, İstanbul’da da daha önce olduğu eğitim kampanyalarına ışık olacak… Doğu’daki genç kızlarımız, çocuklarımız için düzenlenen eğitim kampanyalarını okuma yazma bilmeyen, annelerimize, ninelerimize, amcalarımıza, dedelerimize kadar yaymayı düşünüyoruz… Hayat Türküsü, Yeni Yayın Dönemi’nde de yine sosyal sorunların ve sosyal kampanyaların odak noktası, merkez üssü olacak.”
Hayat, mücadelesini artık büyük kentin varoşlarında sürdürecek…
Geçtiğimiz yayın döneminde TRT 1 ekranlarına gelen ve gerek sosyal sorunlara parmak basan konusuyla, gerekse güçlü oyuncu kadrosuyla büyük beğeni kazanan, izlenme rekorları kıran HAYAT TÜRKÜSÜ, yeni yayın döneminde köyden kente göç ediyor… İdealist öğretmen Hayat ve onun hayata hazırladığı Sevcan artık Van’ın Kevenli köyünden değil, İstanbul’un Sarıyer semtinden seslenecek sevenlerine…
Yapımcılığını KOLİBA FİLM’in üstlendiği dizi; yetenekli oyuncu kadrosuyla bu yıl da yine TRT 1 ekranlarına gelecek ve izleyicilerin buluşma noktası olacak… Devin Özgür Çınar, Melih Görgün, Tolga Evren, Betül Arım, Aslı Yılmaz, Canan Güven, Jale Aylanç, Uğur Çavuşoğlu, Özlem Başkaya ve Emine Şansumar’ın oynadığı dizinin yönetmeni daha önce de başarılı yapımlara imza atmış deneyimli bir isim; Hakan Gürtop…
“Baba Beni Okula Gönder”, “Haydi Kızlar Okula” ve “Kardelenler” gibi eğitim kampanyalarına destek veren HAYAT TÜRKÜSÜ’nün İstanbul’da yine çok acıtan sosyal yaralara ve eğitim sisteminin sorunlarına değineceğini belirten KOLİBA FİLM Yönetim Kurulu Başkanı Ata Türkoğlu, “Hayat Türküsü, izleyenlerimizin deyimiyle bir dizi değil, hayatın ta kendisi oldu… Türk halkı gerçek sorunların dile getirildiği, idealizm, fedakarlık, dayanışma, sevgi gibi değerlerin ön plana çıkarıldığı bu diziyi kucakladı… Hayat Türküsü’nün, hayranları oluştu, sadece halk değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yanı sıra bir çok sosyal kurum ve kuruluş da yalnız eğitim-öğretim sorunlarına değinmeyen, ayrıca kültürel farklılıklar, töre ve geleneklerin yıkıcı etkilerini de son derece gerçekçi bir yaklaşımla işleyen Hayat Türküsü’ne sahip çıktı." dedi.
“HAYAT, MÜCADELESİNE ARTIK İSTANBUL’UN VAROŞLARINDA DEVAM EDECEK”
Eylül ayında yine TRT 1'de yayınlanacak olan Hayat Türküsü’ne yeni yetenekli oyuncuların da katıldığını kaydeden Türkoğlu, “Van’dan İstanbul’a tayini çıkan Hayat öğretmen, gönlünü, duygularını, dostlarını ve canından çok sevdiği çocuklarını, öğrencilerini bırakıp büyük kente doğru yola çıkar… Van’da 1 yıl boyunca yaşadığı acı tatlı olaylar onun ideallerini, eğitim aşkını hiç yıpratmamış tam tersi daha da arttırmıştır… O, artık uğruna amansız bir mücadele verdiği “Kardelen”i, kızı Sevcan’ı okutup, köy öğretmeni yapmak için didinecektir… Ayrıca yıllarca görülmeyen ve farkına varılmayan büyük kentlerdeki eğitim sorunları da onu beklemektedir… Her yıl 1.5 milyon gencin girmek için ecel terleri döktüğü ÖSS, velilerin dişinden tırnağından artırarak çocuklarını gönderdikleri dershaneler ve buralarda yaşanan ama bilinmeyen gerçekler, farklı sosyal seviyelere mensup gençler arasındaki uçurumlar, öğretmeni, öğrencisi, tüm çalışanları ve halkıyla İstanbul’daki varoş gerçeği tüm çıplaklığıyla bu dönemde HAYAT TÜRKÜSÜ’nde ele alınacak” dedi.
Van’da eksi 30 derecede zorlu çetin kış şartlarında çekilen dizinin, Doğu’yu sadece ağalar, konaklar ve entrikalı ilişkilerden ibaret gösteren yapımlardan çok farklı olduğunu ifade eden Ata Türkoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Hayat Türküsü ile gerçek hayatın Doğu’da nasıl olduğunu yansıtmaya çalıştık… Doğu’da mecburi hizmetini yerine getiren eğitim neferleri öğretmenlerimizin neler yaşadıklarını, hayalin, sevginin, dayanışmanın nelere kadir olduğunu anlattık… Herkes kendinden bir şeyler buldu ve biz de izleyicilerden son derece olumlu tepkiler aldık. Telefonun bile çalışmadığı şehir merkezinden uzakta, bir köyde yaşananlar bu kez farklı bir pencereden İstanbul’dan ekranlarımıza yansıyacak… Büyük şehrin büyük ve karmaşık sorunlarını, varoşların geçim mücadelesini, buralarda yaşanan gerçekleri, dramları, duyguları, hırsları ekrana getireceğiz… Dizimiz, İstanbul’da da daha önce olduğu eğitim kampanyalarına ışık olacak… Doğu’daki genç kızlarımız, çocuklarımız için düzenlenen eğitim kampanyalarını okuma yazma bilmeyen, annelerimize, ninelerimize, amcalarımıza, dedelerimize kadar yaymayı düşünüyoruz… Hayat Türküsü, Yeni Yayın Dönemi’nde de yine sosyal sorunların ve sosyal kampanyaların odak noktası, merkez üssü olacak.”
Gölgede Kalanlar
Bebeğim dizisi ilginç konusu ile dikkatleri üzerine çekiyor. Bu dizide bir çok ilk var. Özgü Namal ve Barış Falay iyi oyunculukları ile dikkat çeken başrol oyuncularından sıyrılan dizi içinde öncü marka olan kişiler. Gölgede kalan bu iki başarılı oyuncu, şimdi özgün bir konu için bir aradalar. Bu dizinin uzun süre devam edeceğini hissetmek hiç de zor değil. Fakat, artık ekranlarımız oldukça kaliteli ve başarılı dizilerle dolu. Verilen bu güzel emeğin değer bulması dileğiyle...
Aşk trafiği karışıyor
"Binbir Gece"de işler karışıyor... Tardu Flordun'un canlandırdığı "Kerem" karakterinin, Şehrazat'a (Bergüzar Korel) olan ilgisi, patron Onur'u (Halit Ergenç) öfkelendiriyor. Şehrazat yüzünden iki ortağın arasında neler yaşanacağı, şimdiden merak konusu oldu.
Kanal D'nin başrollerinde, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Tardu Flordun ve Ceyda Düvenci'nin oynadıkları, Tomris İncer, Metin Çekmez, Yonca Cevher Yenel ve Ergün Demir'in de önemli rollerini üstlendikleri, reyting rekorları kıran dizisi "Binbir Gece"de işler giderek karışıyor. Dizinin önceki akşam yayınlanan bölümünde Tardu Flordun'un canlandırdığı Kerem'in, Şehrazat'tan (Bergüzar Korel) hoşlanmaya başlaması, ortağı Onur'un (Halit Ergenç) dikkatinden kaçmıyor. Onur'un, bu bölümden sonra ortağı Kerem'le neler yaşanacağı şimdiden merak konusu oldu... İki erkek arasında kalan Şehrazat'ın da nasıl bir tavır takınacağı heyecanla beklenirken, dördüncü bölümden itibaren dizideki heyecan ve gerilimin giderek artacağı öğrenildi.
Reyting rekoru
Ekrana geldiği ilk günden itibaren Türkiye’nin gündemine oturan dizinin önceki akşam yayınlanan bölümü; A/B Sosyo Ekonomik Statü’de yüzde 21.1 reyting ve yüzde 55.0'lık rekor izlenme payı, Tüm Kişiler’de de yüzde 16.9 reyting ve yüzde 44.0 izlenme payı ile birinci oldu.
Kanal D'nin başrollerinde, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Tardu Flordun ve Ceyda Düvenci'nin oynadıkları, Tomris İncer, Metin Çekmez, Yonca Cevher Yenel ve Ergün Demir'in de önemli rollerini üstlendikleri, reyting rekorları kıran dizisi "Binbir Gece"de işler giderek karışıyor. Dizinin önceki akşam yayınlanan bölümünde Tardu Flordun'un canlandırdığı Kerem'in, Şehrazat'tan (Bergüzar Korel) hoşlanmaya başlaması, ortağı Onur'un (Halit Ergenç) dikkatinden kaçmıyor. Onur'un, bu bölümden sonra ortağı Kerem'le neler yaşanacağı şimdiden merak konusu oldu... İki erkek arasında kalan Şehrazat'ın da nasıl bir tavır takınacağı heyecanla beklenirken, dördüncü bölümden itibaren dizideki heyecan ve gerilimin giderek artacağı öğrenildi.
Reyting rekoru
Ekrana geldiği ilk günden itibaren Türkiye’nin gündemine oturan dizinin önceki akşam yayınlanan bölümü; A/B Sosyo Ekonomik Statü’de yüzde 21.1 reyting ve yüzde 55.0'lık rekor izlenme payı, Tüm Kişiler’de de yüzde 16.9 reyting ve yüzde 44.0 izlenme payı ile birinci oldu.
Issız adaya giderken götüreceğim üç şey; Mazhar-Fuat-Özkan
'Hatırla Sevgili'de herkesin performansı konuşuldu; özellikle Beren Saat ve Cansel Elçin için çok şey yazıldı. Ama asıl Nejdet; yani biraz mahcup, biraz güvensiz, gizli aşk yaşayıp söyleyemeyen, bütün bunlara rağmen aslında yürekli, insancıl tiplemesiyle dikkatleri üzerine topluyor. Tabii Okan Yalabık sayesinde. Hele geçtiğimiz haftalarda Nejdet'in, onu o küçük pastanede çalışmaya mecbur tutan, oğlunun hayallerini gerçekleştirmesine izin vermeyen babasıyla bir sahnesi vardı ki Baba-oğul, hesaplaşma-bağışlama-sarılma sahnesi, son yıllarda televizyon dizilerinin hiçbirinde görülmeyen, sinema filmi tadında, sahicilikte ve etkileyicilikteydi. Babasına saygısızlık etmeden, kendi hayatını yaşamaya kararlı olarak gitmeye karar veren Nejdet 'gidiyorum' derken, tartışmayı endişeli gözlerle izleyen annesine, elini dudaklarına hafifçe değdirerek öpücük yollayışı da yıllar sonra hatırlanabilecek denli vurucuydu. Belki iyi oyunculuğun birçok tarifi vardır; ama sanırım iyi bir oyuncu, tıpkı güzel bir şarkı, etkileyici bir müzik, insanı yerine çakan bir film, unutulmaz bir roman gibi kalbinde delik açıp, iz bırakan bir şey. Okan Yalabık bunu başarabilenlerden. Zaten konservatuvar mezunu, bugüne kadar birçok dizide rol aldı ama onu kitlelere tanıtan dizi 'Serseri' oldu. Hatta o dönemde Gamze Özçelik'le yaşadığı ilişki nedeniyle magazin basınının da gündemindeydi. Sonra çekildi ortalardan. En son 'İlk Aşk' filminde gördük onu ve şimdi de 'Hatırla Sevgili'de döktürüyor! Onunla röportaj yapmam da biraz maceralı oldu. Defalarca mesajlaşma, mailleşme; birkaç sitem dolu telefondan sonra, deniz kenarındaki bir kahvede söyleşi gerçekleşti.
Nejdet rolünün sizle bir benzerliği var mı? O da sizin gibi biraz içine kapanık gibi...
Kendimle ilgili bir kıyas yapmam, bir benzerlik olduğunu söylemem doğru değil. Rolle ilgili şunu söyleyebilirim; okuduğum zaman sevdim ve beni heyecanlandırdı. Çok severek oynuyorum.
Rol için diğer oyuncular gibi siz de o yılları araştırma sürecinden geçtiniz mi?
78 doğumlu olduğum için ben ve benim kuşağım Özal'la gözümüzü açtık. Bu projenin başlaması o dönemi öğrenmeye bir vesile oldu. Yapım ekibinin araştırma yaptığı dosyalar vardı. Zaten Can Dündar'ın da başında olduğu son derece sağlam bir danışman kadromuz var. Siyasal tarihte yer alan bir hikaye olduğu için, tarihe bağlı kalınması gerekiyor; sonuçta bir TV draması ama belge niteliği de taşıyor. Her şeyi kafanıza, hayal gücünüze göre yapamıyorsunuz. 'Demir Kırat' belgeselini izledik. O çok önemli bir belgesel.
O günden bakınca İstanbul'u nasıl buluyorsunuz?
Tabii orada dekorların içindeyiz ama gerçek olduğunu hayal ettiğiniz zaman, filmde yaşıyormuşsunuz gibi bir duygu; çok değişik.
Konservatuvara girişiniz ve oyunculuğa heves edişiniz nasıl oldu?
Ortaokula başlayacağım sene ağabeyim Ferhan Şensoy'un 'Ferhangi Şeyler' adlı oyununun audio kasetini getirmişti. Sürekli dinledim; farkında olmadan ezberlemişim. Sonra üç yıl boyunca temsiller verdim, o oyunu oynadım okulda, boş derslerde. İnsan karşısına çıkma ve tiyatro yapma fikri o zaman oluştu.
YAPABİLECEĞİM TEK İŞ BU
Konservatuvarı kazanmanız kolay oldu mu?
İkinci girişimde kazandım; zaten oyunculuktan başka bir şey de düşünmüyordum artık. Liseden beri 'tiyatrocu olacağım' diyordum.
Oyuncu olmanızda kendini göstermek mi yoksa başka birinin yerine geçme arzusu mu daha etkili oldu?
Bilmiyorum. Çok severek yapıyorum ve yapabileceğim tek şey bu.
Tercih ettiğiniz roller var mı?
Derdi olan rolleri seviyorum. Derttir rolleri izlenir kılan. O karakterin ne kadar çatalı, ne kadar derdi varsa o kadar eğlenceli oluyor o rolle uğraşmak.
Sizin hayatla ilgili bir derdiniz var mı?
Var tabii, herkesin bir derdi vardır. Nedir diye mi soracaksınız, nedir diye sorulur mu?
Niye sorulmasın?
Hayatla ilgili derdin diye bir soru olur mu? Anlatması günler sürer...
'Hatırla Sevgili'de, baba-oğul sahnesi çok etkileyiciydi. Annenize öpücük gönderme sizin düşündüğünüz bir şey miydi?
Evet. Çok keyifli yazılmış bir sahneydi...
Gerçi 60'ların delikanlısı annesine öpücük verir mi onu da bilmem?
Dertler aynı galiba. Yaptığımız iş en başından beri, 60'lardan da önce, insanın kendisiyle ilgili bir iş. Hepimizin dertleri aynı farklı şeylerle dile getirsek de hepimizin ortak parantezi insan.
'İlk Aşk'ta oynadınız başka bir sinema projesi var mı?
Önümüzdeki günlerde vizyona girecek 'Mavi Gözlü Dev'de bir sahnem vardı. Üç-beş saniyelik küçük bir şeydi ama izlediğimde gözlerime inanamadım. Yetkin Dikinciler çok güzel oynamış. Uluslararası bir performans çıkarmış.
İyi bir oyuncusunuz, iyi bir oyuncu olmak için ne gerekiyor?
Oyunculukla ilgili konuşmak istemiyorum. Oyunculuk çok özel bir şey değil. Özel bir şey gibi gösterildiğinde kötüleşiyor.
Özel değil diyorsunuz ama Uğur Yücel, Şener Şen, Haluk Bilginer gibi kaç oyuncu var ki...
Bakın ne güzel sıraladınız, onlar varken benim oyunculuk üzerine bir şey söylemem yakışık alır mı? Daha 28 yaşındayım.
Siz de hiç açılmıyorsunuz, kasıldım kaldım. Ne sorayım yani? 'Issız adaya giderken yanınızda götüreceğiniz üç şey nedir'i mi?
Cevap verebilirim, sorun?
Issız adaya giderken yanınızda götüreceğiniz üç şey nedir
Nejdet rolünün sizle bir benzerliği var mı? O da sizin gibi biraz içine kapanık gibi...
Kendimle ilgili bir kıyas yapmam, bir benzerlik olduğunu söylemem doğru değil. Rolle ilgili şunu söyleyebilirim; okuduğum zaman sevdim ve beni heyecanlandırdı. Çok severek oynuyorum.
Rol için diğer oyuncular gibi siz de o yılları araştırma sürecinden geçtiniz mi?
78 doğumlu olduğum için ben ve benim kuşağım Özal'la gözümüzü açtık. Bu projenin başlaması o dönemi öğrenmeye bir vesile oldu. Yapım ekibinin araştırma yaptığı dosyalar vardı. Zaten Can Dündar'ın da başında olduğu son derece sağlam bir danışman kadromuz var. Siyasal tarihte yer alan bir hikaye olduğu için, tarihe bağlı kalınması gerekiyor; sonuçta bir TV draması ama belge niteliği de taşıyor. Her şeyi kafanıza, hayal gücünüze göre yapamıyorsunuz. 'Demir Kırat' belgeselini izledik. O çok önemli bir belgesel.
O günden bakınca İstanbul'u nasıl buluyorsunuz?
Tabii orada dekorların içindeyiz ama gerçek olduğunu hayal ettiğiniz zaman, filmde yaşıyormuşsunuz gibi bir duygu; çok değişik.
Konservatuvara girişiniz ve oyunculuğa heves edişiniz nasıl oldu?
Ortaokula başlayacağım sene ağabeyim Ferhan Şensoy'un 'Ferhangi Şeyler' adlı oyununun audio kasetini getirmişti. Sürekli dinledim; farkında olmadan ezberlemişim. Sonra üç yıl boyunca temsiller verdim, o oyunu oynadım okulda, boş derslerde. İnsan karşısına çıkma ve tiyatro yapma fikri o zaman oluştu.
YAPABİLECEĞİM TEK İŞ BU
Konservatuvarı kazanmanız kolay oldu mu?
İkinci girişimde kazandım; zaten oyunculuktan başka bir şey de düşünmüyordum artık. Liseden beri 'tiyatrocu olacağım' diyordum.
Oyuncu olmanızda kendini göstermek mi yoksa başka birinin yerine geçme arzusu mu daha etkili oldu?
Bilmiyorum. Çok severek yapıyorum ve yapabileceğim tek şey bu.
Tercih ettiğiniz roller var mı?
Derdi olan rolleri seviyorum. Derttir rolleri izlenir kılan. O karakterin ne kadar çatalı, ne kadar derdi varsa o kadar eğlenceli oluyor o rolle uğraşmak.
Sizin hayatla ilgili bir derdiniz var mı?
Var tabii, herkesin bir derdi vardır. Nedir diye mi soracaksınız, nedir diye sorulur mu?
Niye sorulmasın?
Hayatla ilgili derdin diye bir soru olur mu? Anlatması günler sürer...
'Hatırla Sevgili'de, baba-oğul sahnesi çok etkileyiciydi. Annenize öpücük gönderme sizin düşündüğünüz bir şey miydi?
Evet. Çok keyifli yazılmış bir sahneydi...
Gerçi 60'ların delikanlısı annesine öpücük verir mi onu da bilmem?
Dertler aynı galiba. Yaptığımız iş en başından beri, 60'lardan da önce, insanın kendisiyle ilgili bir iş. Hepimizin dertleri aynı farklı şeylerle dile getirsek de hepimizin ortak parantezi insan.
'İlk Aşk'ta oynadınız başka bir sinema projesi var mı?
Önümüzdeki günlerde vizyona girecek 'Mavi Gözlü Dev'de bir sahnem vardı. Üç-beş saniyelik küçük bir şeydi ama izlediğimde gözlerime inanamadım. Yetkin Dikinciler çok güzel oynamış. Uluslararası bir performans çıkarmış.
İyi bir oyuncusunuz, iyi bir oyuncu olmak için ne gerekiyor?
Oyunculukla ilgili konuşmak istemiyorum. Oyunculuk çok özel bir şey değil. Özel bir şey gibi gösterildiğinde kötüleşiyor.
Özel değil diyorsunuz ama Uğur Yücel, Şener Şen, Haluk Bilginer gibi kaç oyuncu var ki...
Bakın ne güzel sıraladınız, onlar varken benim oyunculuk üzerine bir şey söylemem yakışık alır mı? Daha 28 yaşındayım.
Siz de hiç açılmıyorsunuz, kasıldım kaldım. Ne sorayım yani? 'Issız adaya giderken yanınızda götüreceğiniz üç şey nedir'i mi?
Cevap verebilirim, sorun?
Issız adaya giderken yanınızda götüreceğiniz üç şey nedir
Türkiye bu diziyi konuşuyor
Binbir Gece"nin ilk bölümünde, oğlunun ölümüne seyirci kalmakla patronuyla yatmak arasında kalan kadının dramı herkesi şok etti.
Peki Ünlüler bu durumda ne yapar? Kanal D'de önceki akşam ilk bölümü ekrana gelen "Binbir Gece" adlı dizi, milyonları gözyaşına boğdu. Oğlunun ölümüne seyirci kalmak ile patronuyla bir gece birlikte olmak arasında seçim yapmak zorunda bırakılan kadının dramı herkesi duygulandırdı.
Ekranda büyük dram
Bergüzar Korel, Halit Ergenç, Tardu Flordun ve Ceyda Düvenci'nin başrolleri paylaştığı "Binbir Gece" adlı dizinin ilk bölümünde büyük bir dram ekrana geldi. Bergüzar Korel'in canlandırdığı dul anne, kan kanseri olan oğlunun hayatını kurtarmak amacıyla bölüm boyunca para bulmak için kapı kapı dolaştı.
Teklifi kabul etti
Bulunan donörden ilik nakli yapılması için gereken 150 bin doları bulamayan Korel, sonunda Halit Ergenç'in canlandırdığı patronunun kapısını çaldı. Ergenç, ona bu parayı kendisiyle bir gece geçirmesi karşılığında vereceğini söyledi. Önce kapıyı çarpıp çıkan Korel, ardından teklifi kabul etti.
Hülya Avşar
Çocuğum için böyle ciddi bir durumda biran bile düşünmezdim. Çünkü çocuğumun yaşaması, onun geleceği her şeyden önde gelirdi. Hiç düşünmeden tabii ki birlikte olurdum. Kimse öyle bir durumda kalmasın ama o durum karşısında teklifi kabul ederdim.
Sibel Can
O kadının yerinde ben olsaydım asla bu teklifi kabul etmezdim. Gider patrona çocuğumun durumunu anlatır, ücretsiz çalışma karşılığında parayı isterdim. Hiçbir potron bu durum karşısında kayıtsız kalamaz. Ben bir gecelik birlikte olma teklifini kabul etmezdim.
Ebru Şallı
Bir kadın olarak çok kötü bir durum böyle bir şeyle karşı karşıya kalmak. Bir kadının düşebileceği bu dünyadaki en kötü durum, en kötü an diye düşünüyorum. Gerek çocuğu gerek kendisi adına. Ben her yolu denerdim ama böyle bir teklifi kabul edemezdim.
Pınar Aylin
Çok sevimsiz bir mesele. 'Ben olsam' diye düşünmek bile istemiyorum. Allah kimseye göstermesin. Bir kadın için çok zor durum. Bir yanda kişiliği, onuru, diğer yanda canından çok sevdiği, uğruna her şeyi vereceği çocuğu. Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Peki Ünlüler bu durumda ne yapar? Kanal D'de önceki akşam ilk bölümü ekrana gelen "Binbir Gece" adlı dizi, milyonları gözyaşına boğdu. Oğlunun ölümüne seyirci kalmak ile patronuyla bir gece birlikte olmak arasında seçim yapmak zorunda bırakılan kadının dramı herkesi duygulandırdı.
Ekranda büyük dram
Bergüzar Korel, Halit Ergenç, Tardu Flordun ve Ceyda Düvenci'nin başrolleri paylaştığı "Binbir Gece" adlı dizinin ilk bölümünde büyük bir dram ekrana geldi. Bergüzar Korel'in canlandırdığı dul anne, kan kanseri olan oğlunun hayatını kurtarmak amacıyla bölüm boyunca para bulmak için kapı kapı dolaştı.
Teklifi kabul etti
Bulunan donörden ilik nakli yapılması için gereken 150 bin doları bulamayan Korel, sonunda Halit Ergenç'in canlandırdığı patronunun kapısını çaldı. Ergenç, ona bu parayı kendisiyle bir gece geçirmesi karşılığında vereceğini söyledi. Önce kapıyı çarpıp çıkan Korel, ardından teklifi kabul etti.
Hülya Avşar
Çocuğum için böyle ciddi bir durumda biran bile düşünmezdim. Çünkü çocuğumun yaşaması, onun geleceği her şeyden önde gelirdi. Hiç düşünmeden tabii ki birlikte olurdum. Kimse öyle bir durumda kalmasın ama o durum karşısında teklifi kabul ederdim.
Sibel Can
O kadının yerinde ben olsaydım asla bu teklifi kabul etmezdim. Gider patrona çocuğumun durumunu anlatır, ücretsiz çalışma karşılığında parayı isterdim. Hiçbir potron bu durum karşısında kayıtsız kalamaz. Ben bir gecelik birlikte olma teklifini kabul etmezdim.
Ebru Şallı
Bir kadın olarak çok kötü bir durum böyle bir şeyle karşı karşıya kalmak. Bir kadının düşebileceği bu dünyadaki en kötü durum, en kötü an diye düşünüyorum. Gerek çocuğu gerek kendisi adına. Ben her yolu denerdim ama böyle bir teklifi kabul edemezdim.
Pınar Aylin
Çok sevimsiz bir mesele. 'Ben olsam' diye düşünmek bile istemiyorum. Allah kimseye göstermesin. Bir kadın için çok zor durum. Bir yanda kişiliği, onuru, diğer yanda canından çok sevdiği, uğruna her şeyi vereceği çocuğu. Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Ahlaksız Teklif'e Rtük de el attı
Binbir Gece adlı dizideki ahlaksız teklif, RTÜK'e takıldı. Son dönemin en çok konuşulan televizyon dizisi “Binbir Gece”, RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) gündemine geliyor.
Üst Kurul, gelen şikayetleri, önümüzdeki hafta yapacağı olağan toplantıda değerlendirecek. Şikayetler doğrultusunda dizinin yayınlandığı kanala uyarı ya da program durdurma cezası verilebilir. Başrollerini Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Tardu Flordun ve Ceyda Düvenci’nin paylaştıkları Kanal D’de salı akşamları yayınlanan “Binbir Gece” dizisiyle ilgili RTÜK’e çok sayıda şikayet iletildi. Çocuğunun ameliyat parası için patronunun bir gecelik ilişki karşılığında 150 bin dolar teklifini kabul eden kadının konu edildiği dizinin ilerleyen bölümlerinde teklifin yinelenmesinin, tepkilerin artmasına neden olduğu belirtildi.
RTÜK yetkilileri, Yayın İzleme ve Değerlendirme raporları ile vatandaşların diziye yönelik şikayetlerini, bu önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda ele alacak. Diziden etkilenerek, bir öğrencinin arkadaşına benzer şekilde teklifte bulunduğu haberleri de bu hafta basına yansımıştı. Üst Kurul toplantıda yapacağı değerlendirmede, dizinin RTÜK Kanunu’nda yer alan yayın ilkelerine aykırı unsurlarını tespit eder ve şikayetleri yerinde bulursa, kanala uyarı ya da programa ceza verebilir. Üst Kurul’a iletilen şikayetlerin büyük bölümünü, “dizide işlenen temanın çocukların ve gençlerin psikolojisi üzerinde olumsuz etki yaptığı”, “espri de olsa konunun gençler tarafından sohbetlerde dile getirildiği” yönünde tepkilerin oluşturduğu öğrenildi
Üst Kurul, gelen şikayetleri, önümüzdeki hafta yapacağı olağan toplantıda değerlendirecek. Şikayetler doğrultusunda dizinin yayınlandığı kanala uyarı ya da program durdurma cezası verilebilir. Başrollerini Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Tardu Flordun ve Ceyda Düvenci’nin paylaştıkları Kanal D’de salı akşamları yayınlanan “Binbir Gece” dizisiyle ilgili RTÜK’e çok sayıda şikayet iletildi. Çocuğunun ameliyat parası için patronunun bir gecelik ilişki karşılığında 150 bin dolar teklifini kabul eden kadının konu edildiği dizinin ilerleyen bölümlerinde teklifin yinelenmesinin, tepkilerin artmasına neden olduğu belirtildi.
RTÜK yetkilileri, Yayın İzleme ve Değerlendirme raporları ile vatandaşların diziye yönelik şikayetlerini, bu önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda ele alacak. Diziden etkilenerek, bir öğrencinin arkadaşına benzer şekilde teklifte bulunduğu haberleri de bu hafta basına yansımıştı. Üst Kurul toplantıda yapacağı değerlendirmede, dizinin RTÜK Kanunu’nda yer alan yayın ilkelerine aykırı unsurlarını tespit eder ve şikayetleri yerinde bulursa, kanala uyarı ya da programa ceza verebilir. Üst Kurul’a iletilen şikayetlerin büyük bölümünü, “dizide işlenen temanın çocukların ve gençlerin psikolojisi üzerinde olumsuz etki yaptığı”, “espri de olsa konunun gençler tarafından sohbetlerde dile getirildiği” yönünde tepkilerin oluşturduğu öğrenildi
Dizinin masallarla ilgisi yok ama kitabın satışı patladı
"Binbir Gece" dizisi, "Binbir Gece Masalları" kitabının satışını da hızla artırdı. Özellikle diziyi seyreden kadınlar, diziyle alakası olmasa da bu masalları okumak için kitabevlerine koşuyor.
Binbir gece deyince aklınıza ilk ne geliyor? Üç ay öncesinde kadar Doğu kültürünün mistik ve hayali hikayelerinin anlatıldığı "Binbir Gece Masalları" adlı efsanevi kitap gelirdi. "Alaaddin'in Sihirli Lambası", "Sinbad", "Ali Baba ve Kırk Haramiler" masallarını hemen hatırlarız. Kitabın egzotik ve erotik unsurlar içermesi büyükler için de her zaman bir çekim unsuru olmuştu.
Kasım ayından beri Kanal D'de yayınlanan, başrollerini Halit Ergenç ve Bergüzar Korel'in oynadığı "Binbir Gece" dizisi ile bu masallar tekrar hayatımıza girdi. İlk bölümünden itibaren hikayesiyle büyük ilgi toplayan dizi, kitabevlerinin müşteri sayısını da artırdı. Nedeni ise açık. Birincisi, insanlar diziyle kitap arasında hikaye açısından bir bağ olduğunu düşündü -ki ikisi arasında konu açısından hiçbir bağ yok. İkincisi de, dizide kitaptaki hikayelerden alıntı yapılması insanların kitabı merak etmesine yol açtı.
"Binbir Gece" dizisine olan bu ilginin "Binbir Gece Masalları" kitabının satışını nasıl etkilediğini çeşitli yayınevlerine ve internet üzerinden hizmet veren alışveriş sitelerine sorduk. Cevapların büyük bir kısmı dizinin kitap satışlarını körüklediği yönünde. Hatta dizide Onur'u oynayan Halit Ergenç'in Şehrazat'ı düşünürken fonda çalan Şehrazat süitinin "Scheherazade" ismiyle müzik marketlerde satılan albümü de büyük ilgi görüyor.
"Dizideki hayattan etkilenen orta sınıf ve yetişkin kadınlar alıyor"
Yasin Topaloğlu (Elips Kitap genel müdürü)
Biz bu kitabı Eylül 2006'da yayınevinin ikinci prestij kitabı olarak basmıştık. O dönemde dizi de yoktu. Ayda 100 tane satar diye düşünmüştük. Ama diziyle birlikte kitap tırmanışa geçti. Şu an kitabın dördüncü baskısına gireceğiz. Dört baskı daha yapar. Birçok yayınevi de "Binbir Gece Masalları" pastasından pay kapmaya çalışıyor.
"Binbir Gece" dizisi ve dizinin başrol oyuncusunun isminin Şehrazat olması izleyicinin bu kitapla bir bağlantı kurmasını sağladı. Ayrıca dizide kitaba atıflar da yapılıyormuş. İşte bu dizi vesilesiyle insanlar "Bunun orijinali ne?" diye sormaya başlayıp kitaba yöneldiler.
Dizide modern iş dünyası var, plazalar var. Kitapta da klasik Şark kültürünün efsunlu hikayeleri var. Demek ki okuyucu bir bahane aramış bu kitabı okumak için.
Fiyatı diğer kitaplara oranla çok pahalı. Ama kitap birçok online alışveriş sitesinde bir numaraya yükseldi. Kitap ucuz olsa, insanlar özeniyor da okuyor deriz.
Bu kitabı daha çok 25-40 yaş aralığındaki kadınlar alıyor. Dizideki modern hayattan etkilenen özellikle orta sınıf ve yetişkin kadınlar bu kitaba yöneliyor. Oranlarsak yüzde 70 kadın, yüzde 30 erkek.
"Kitabın satışı dört-beş kat arttı"
Betül Ayşe İşeri (D&R kitap satınalma müdürü)
Özellikle son bir ay içerisinde "Binbir Gece Masalları"na yönelik önemli bir talep artışı var. Satışlarda, Kanal D'de yayınlanan "Binbir Gece" adlı dizinin etkisi büyük. Bu diziyle birlikte kitabın satış oranında dört-beş kat kadar artış oldu. Ama bu talebi, Orhan Pamuk'un Nobel alıp kitaplarının yok satması durumuyla karşılaştıramayız.
Pahalı bir kitap olmasına rağmen, kitabı satın alan kitle bu gibi durumlarda fiyat özelliğini ikinci planda tutuyor. Fiyatı ne olursa olsun kitabı alıyor. Bu tip durumlar okuma alışkanlığını olumlu yönde etkilediğinden sevindirici bir gelişme.
Kitabı ağırlıklı olarak genç ve orta yaşlı kadınlar alıyor.
"Yılbaşında erkekler sevgililerine bu kitabı hediye etti"
Özgür Topyıldız (İdeefixe.com editörü)
Yılbaşında site olarak bazı kitapları ön plana çıkardık. Bunlardan biri de "Binbir Gece Masalları"ydı. Bu kitap hiç umulmayan bir satış başarısı gösterdi. Bunda dizinin etkisi çok büyük. Dizinin başlangıcıyla kitabın yeniden piyasaya çıkması denk geldiğinden, durum çok tuhaf da olsa, okuyucular ikisi arasında bir bağ kurdu.
Kitap bir hayli pahalı olsa da, bazı yayınevlerinin hiçbir kitabı "Binbir Gece Masalları" kadar satmamıştı. Sitenin de en çok satan kitabı halinde. Son üç ayda satışlar 250'ye ulaştı. Dolayısıyla bu dönemde bu tip içerikli bir kitabın popüler olmasını beklemiyorduk. Daha popüler bir içerik beklerdik.
Kitabı alanların yüzde 85'i kadın. Ama yılbaşı nedeniyle birçok hediye notunda da erkeklerin sevgililerine bu kitabı aldığını gördük. En çok sipariş İstanbul başta olmak üzere Adana, Afyon, Amasya ve Ankara'dan geldi.
Binbir gece deyince aklınıza ilk ne geliyor? Üç ay öncesinde kadar Doğu kültürünün mistik ve hayali hikayelerinin anlatıldığı "Binbir Gece Masalları" adlı efsanevi kitap gelirdi. "Alaaddin'in Sihirli Lambası", "Sinbad", "Ali Baba ve Kırk Haramiler" masallarını hemen hatırlarız. Kitabın egzotik ve erotik unsurlar içermesi büyükler için de her zaman bir çekim unsuru olmuştu.
Kasım ayından beri Kanal D'de yayınlanan, başrollerini Halit Ergenç ve Bergüzar Korel'in oynadığı "Binbir Gece" dizisi ile bu masallar tekrar hayatımıza girdi. İlk bölümünden itibaren hikayesiyle büyük ilgi toplayan dizi, kitabevlerinin müşteri sayısını da artırdı. Nedeni ise açık. Birincisi, insanlar diziyle kitap arasında hikaye açısından bir bağ olduğunu düşündü -ki ikisi arasında konu açısından hiçbir bağ yok. İkincisi de, dizide kitaptaki hikayelerden alıntı yapılması insanların kitabı merak etmesine yol açtı.
"Binbir Gece" dizisine olan bu ilginin "Binbir Gece Masalları" kitabının satışını nasıl etkilediğini çeşitli yayınevlerine ve internet üzerinden hizmet veren alışveriş sitelerine sorduk. Cevapların büyük bir kısmı dizinin kitap satışlarını körüklediği yönünde. Hatta dizide Onur'u oynayan Halit Ergenç'in Şehrazat'ı düşünürken fonda çalan Şehrazat süitinin "Scheherazade" ismiyle müzik marketlerde satılan albümü de büyük ilgi görüyor.
"Dizideki hayattan etkilenen orta sınıf ve yetişkin kadınlar alıyor"
Yasin Topaloğlu (Elips Kitap genel müdürü)
Biz bu kitabı Eylül 2006'da yayınevinin ikinci prestij kitabı olarak basmıştık. O dönemde dizi de yoktu. Ayda 100 tane satar diye düşünmüştük. Ama diziyle birlikte kitap tırmanışa geçti. Şu an kitabın dördüncü baskısına gireceğiz. Dört baskı daha yapar. Birçok yayınevi de "Binbir Gece Masalları" pastasından pay kapmaya çalışıyor.
"Binbir Gece" dizisi ve dizinin başrol oyuncusunun isminin Şehrazat olması izleyicinin bu kitapla bir bağlantı kurmasını sağladı. Ayrıca dizide kitaba atıflar da yapılıyormuş. İşte bu dizi vesilesiyle insanlar "Bunun orijinali ne?" diye sormaya başlayıp kitaba yöneldiler.
Dizide modern iş dünyası var, plazalar var. Kitapta da klasik Şark kültürünün efsunlu hikayeleri var. Demek ki okuyucu bir bahane aramış bu kitabı okumak için.
Fiyatı diğer kitaplara oranla çok pahalı. Ama kitap birçok online alışveriş sitesinde bir numaraya yükseldi. Kitap ucuz olsa, insanlar özeniyor da okuyor deriz.
Bu kitabı daha çok 25-40 yaş aralığındaki kadınlar alıyor. Dizideki modern hayattan etkilenen özellikle orta sınıf ve yetişkin kadınlar bu kitaba yöneliyor. Oranlarsak yüzde 70 kadın, yüzde 30 erkek.
"Kitabın satışı dört-beş kat arttı"
Betül Ayşe İşeri (D&R kitap satınalma müdürü)
Özellikle son bir ay içerisinde "Binbir Gece Masalları"na yönelik önemli bir talep artışı var. Satışlarda, Kanal D'de yayınlanan "Binbir Gece" adlı dizinin etkisi büyük. Bu diziyle birlikte kitabın satış oranında dört-beş kat kadar artış oldu. Ama bu talebi, Orhan Pamuk'un Nobel alıp kitaplarının yok satması durumuyla karşılaştıramayız.
Pahalı bir kitap olmasına rağmen, kitabı satın alan kitle bu gibi durumlarda fiyat özelliğini ikinci planda tutuyor. Fiyatı ne olursa olsun kitabı alıyor. Bu tip durumlar okuma alışkanlığını olumlu yönde etkilediğinden sevindirici bir gelişme.
Kitabı ağırlıklı olarak genç ve orta yaşlı kadınlar alıyor.
"Yılbaşında erkekler sevgililerine bu kitabı hediye etti"
Özgür Topyıldız (İdeefixe.com editörü)
Yılbaşında site olarak bazı kitapları ön plana çıkardık. Bunlardan biri de "Binbir Gece Masalları"ydı. Bu kitap hiç umulmayan bir satış başarısı gösterdi. Bunda dizinin etkisi çok büyük. Dizinin başlangıcıyla kitabın yeniden piyasaya çıkması denk geldiğinden, durum çok tuhaf da olsa, okuyucular ikisi arasında bir bağ kurdu.
Kitap bir hayli pahalı olsa da, bazı yayınevlerinin hiçbir kitabı "Binbir Gece Masalları" kadar satmamıştı. Sitenin de en çok satan kitabı halinde. Son üç ayda satışlar 250'ye ulaştı. Dolayısıyla bu dönemde bu tip içerikli bir kitabın popüler olmasını beklemiyorduk. Daha popüler bir içerik beklerdik.
Kitabı alanların yüzde 85'i kadın. Ama yılbaşı nedeniyle birçok hediye notunda da erkeklerin sevgililerine bu kitabı aldığını gördük. En çok sipariş İstanbul başta olmak üzere Adana, Afyon, Amasya ve Ankara'dan geldi.
Kurtlar Vadisi - Terör dizisine, başlamadan şikayet yağdı
Bir televizyon kanalında önümüzdeki günlerde yayınlanacağı yönünde reklamı yapılan "Kurtlar Vadisi- Terör" isimli dizi film için, televizyon seyircisi şimdiden Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) izleyici hattını kilitledi. Her gün onlarca seyirci, RTÜK’ün 444 1 178 numaralı şikayet hattını arayarak, dizinin ekrana gelmesine engel olmaya çalışıyor. Üst Kurul iletişim personeli son birkaç gün içinde 100’ü aşkın seyircinin aynı yöndeki şikayetlerini not etti. Gençler arasında, özellikle okullarda şiddet olaylarının artması nedeniyle tekrar yayınları kanal yöneticilerince kaldırılan, Türkiye’deki devlet-derin devlet-mafya-dış güçler ilişkisini anlatan "Kurtlar Vadisi" dizisi, "Kurtlar Vadisi- Terör" ismiyle yeniden yayınlanmaya hazırlanıyor.
Şanlıurfa'da dizi setine saldırı iddiası
ŞANLIURFA’da çekimleri devam eden ve Show TV’de yayınlanan Yaralı Yürek adlı dizinin setini bastıkları öne sürülen bir grup, yönetmen Özer Kızıltan ile yardımcısı Celal Çimen’i dövüp, seti tahrip etti. Kızıltan ve ekibi jandarmaya şikayette bulundu.
Başrollerini Vildan Atasever ile Serdar Özer’in paylaştığı, töre baskıları ve tecavüz sahneleri nedeniyle yayına başladığından bu yana kentte tepkiyle karşılaşan dizinin Şanlıurfa’ya 25 kilometre uzaklıktaki Kızlar Köyü’nde bulunan setine gelen yaklaşık 30 kişi, yönetmen Özer Kızıltan ve Yönetmen Yardımcısı Celal Çimen ile tartıştı.
Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine grup, iddiaya göre yönetmen ve yardımcısını sopa ve taşlarla dövdü. Setteki bir kamerayı kırıp, tahrip eden grup daha sonra olay yerinden kaçtı. Yaralanan Kızıltan ve Çimen, Şanlıurfa Devlet Hastanesi’nde tedaviye alındı.
40 kişinin görev yaptığı setteki Yaralı Yürek dizisi ekibinin durumdan bilgilendirdiği jandarma soruşturma başlattı. Saldırıda yardımcısıyla birlikte başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanıp dişlerinin kırıldığını söyleyen Özer Kızıltan, “Seti basan 30 kadar kişi, tekbir getirerek bize saldırdı. Çoğunluğu sakallıydı. Bize, ‘Urfa’nın namusunu kirletiyorsunuz’ diye bağırdılar. Silah gösterdiler. Canımızı zor kurtardık. Şu an ölü de olabilirdik. Sopalarla ölesiye vurdular'' dedi. Kızıltan, dizinin çekimlerine devam edip etmeyecekleri sorusuna ise, “Şu an onun kararını vermedik. Daha sonra değerlendireceğiz'' diye yanıt verdi.
Dizinin Şanlıurfa’nın törelerini Türkiye’ye kötü tanıttığı ve özellikle Vildan Atasever’e tecavüz edilmesi sahnelerine tepki gösteren başta Şanlıurfa Belediye Başkanı AKP’li Ahmet Fakıbaba olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, çekimlerin durdurulmasını istemişti
Başrollerini Vildan Atasever ile Serdar Özer’in paylaştığı, töre baskıları ve tecavüz sahneleri nedeniyle yayına başladığından bu yana kentte tepkiyle karşılaşan dizinin Şanlıurfa’ya 25 kilometre uzaklıktaki Kızlar Köyü’nde bulunan setine gelen yaklaşık 30 kişi, yönetmen Özer Kızıltan ve Yönetmen Yardımcısı Celal Çimen ile tartıştı.
Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine grup, iddiaya göre yönetmen ve yardımcısını sopa ve taşlarla dövdü. Setteki bir kamerayı kırıp, tahrip eden grup daha sonra olay yerinden kaçtı. Yaralanan Kızıltan ve Çimen, Şanlıurfa Devlet Hastanesi’nde tedaviye alındı.
40 kişinin görev yaptığı setteki Yaralı Yürek dizisi ekibinin durumdan bilgilendirdiği jandarma soruşturma başlattı. Saldırıda yardımcısıyla birlikte başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanıp dişlerinin kırıldığını söyleyen Özer Kızıltan, “Seti basan 30 kadar kişi, tekbir getirerek bize saldırdı. Çoğunluğu sakallıydı. Bize, ‘Urfa’nın namusunu kirletiyorsunuz’ diye bağırdılar. Silah gösterdiler. Canımızı zor kurtardık. Şu an ölü de olabilirdik. Sopalarla ölesiye vurdular'' dedi. Kızıltan, dizinin çekimlerine devam edip etmeyecekleri sorusuna ise, “Şu an onun kararını vermedik. Daha sonra değerlendireceğiz'' diye yanıt verdi.
Dizinin Şanlıurfa’nın törelerini Türkiye’ye kötü tanıttığı ve özellikle Vildan Atasever’e tecavüz edilmesi sahnelerine tepki gösteren başta Şanlıurfa Belediye Başkanı AKP’li Ahmet Fakıbaba olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, çekimlerin durdurulmasını istemişti
Çarşamba'nın biricisi Yaprak Dökümü
Kanal D’nin sevilen dizisi “Yaprak Dökümü”, haftalardır olduğu gibi, Çarşamba günü milyonları ekran başına kilitleyip yine birinci oldu.
Kanal D’nin başrollerinde Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar, Caner Kurtaran ve Deniz Çakır’ın oynadıkları sevilen dizisi “Yaprak Dökümü”nün Çarşamba günü ekrana gelen 23. bölümü, yüzde 10.5 rating ve yüzde 25.2 izlenme payı ile günün en çok izlenen programı oldu.
Değerlerine bağlı bir ailenin sosyal ve ekonomik şartlara direniş öyküsünü ekrana taşıyan “Yaprak Dökümü”nün, önceki akşam yayınlanan bölümünde; Ali Rıza Bey ile damadı Oğuz arasındaki gerginlik, Leyla’ya da yansıdı. Oğuz, Leyla’nın baba evine gelmesini yasakladı. Ancak Leyla, Oğuz’dan habersiz olarak baba evine ziyarete geldi ve kocasına yakalandı. Kızının zor durumda kaldığını gören Ali Rıza Bey hışımla dışarı çıktı. Şimdi herkes, Ali Rıza Bey’in Oğuz’a nasıl bir tavır takınacağını merak ediyor. Bu sorunun cevabı ise, dizinin önümüzdeki hafta yayınlanacak ve birçok sürpriz gelişmenin yaşanacağı yeni bölümünde gizli. Kanal D’nin, Uğur Dündar’ın sunduğu ve Çarşamba günlerine damgasını vuran bir diğer programı “Yoksa Rüya Mı” da yine zirvede yer aldı.
Kanal D’nin başrollerinde Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar, Caner Kurtaran ve Deniz Çakır’ın oynadıkları sevilen dizisi “Yaprak Dökümü”nün Çarşamba günü ekrana gelen 23. bölümü, yüzde 10.5 rating ve yüzde 25.2 izlenme payı ile günün en çok izlenen programı oldu.
Değerlerine bağlı bir ailenin sosyal ve ekonomik şartlara direniş öyküsünü ekrana taşıyan “Yaprak Dökümü”nün, önceki akşam yayınlanan bölümünde; Ali Rıza Bey ile damadı Oğuz arasındaki gerginlik, Leyla’ya da yansıdı. Oğuz, Leyla’nın baba evine gelmesini yasakladı. Ancak Leyla, Oğuz’dan habersiz olarak baba evine ziyarete geldi ve kocasına yakalandı. Kızının zor durumda kaldığını gören Ali Rıza Bey hışımla dışarı çıktı. Şimdi herkes, Ali Rıza Bey’in Oğuz’a nasıl bir tavır takınacağını merak ediyor. Bu sorunun cevabı ise, dizinin önümüzdeki hafta yayınlanacak ve birçok sürpriz gelişmenin yaşanacağı yeni bölümünde gizli. Kanal D’nin, Uğur Dündar’ın sunduğu ve Çarşamba günlerine damgasını vuran bir diğer programı “Yoksa Rüya Mı” da yine zirvede yer aldı.
Yeni 'Kurtlar Vadisi'ne RTÜK onayı
Kurtlar Vadisi-Terör" isimli diziye başlamadan gelen binlerce şikayeti değerlendiren ve Show TV yönetimiyle görüşerek dizinin kaldırılmasında rol oynayan Üst Kurul, yeniden yayınlanmaya başlayacak olan Kurtlar Vadisi’nin yeni bölümlerine onay verdi.
Reyting rekorları kıran “Kurtlar Vadisi" dizisinin yeni bölümleri önümüzdeki günlerde Show TV ekranlarından izlenebilecek.
RTÜK’ün 444 1 178 İletişim merkezine Kurtlar Vadisi-Terör dizisiyle ilgili olarak binlerce şikayet gelmesi üzerine, RTÜK Üyeleri Show TV Genel Müdürü Saner Ayar’ı Ankara’ya davet etmiş, 13 Şubat 2007 tarihinde Ankara’daki Üst Kurul toplantısına katılan Saner Ayar’a üyeler hem izleyicilerin şikayetleriyle ilgili bilgileri hem de görüşlerini aktarmışlardı.
Show TV Genel Müdürü Saner Ayar ise İstanbul’da, kanal yöneticilerine, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu toplantısında yapılan değerlendirmeleri aktarmış, kanal yönetimi, yapımcı firmayla hukuki soruna yol açılmadan diziyi yayından kaldırmak için çözüm arayışına girmiş, dizi yayından kaldırılmıştı.
Ancak geçtiğimiz günlerde dizinin yeniden yayınlanacağı duyuruldu. Edinilen bilgiye göre, Show TV yönetimi Üst Kurul ile yeniden bir araya gelerek, kurula dizinin terör bölümünün kaldırılacağını ve şiddet sahnelerini azaltılacağını iletti. RTÜK’ün ise dizinin yeni haliyle yayınlanmasına onay verdiği öğrenildi.
Reyting rekorları kıran “Kurtlar Vadisi" dizisinin yeni bölümleri önümüzdeki günlerde Show TV ekranlarından izlenebilecek.
RTÜK’ün 444 1 178 İletişim merkezine Kurtlar Vadisi-Terör dizisiyle ilgili olarak binlerce şikayet gelmesi üzerine, RTÜK Üyeleri Show TV Genel Müdürü Saner Ayar’ı Ankara’ya davet etmiş, 13 Şubat 2007 tarihinde Ankara’daki Üst Kurul toplantısına katılan Saner Ayar’a üyeler hem izleyicilerin şikayetleriyle ilgili bilgileri hem de görüşlerini aktarmışlardı.
Show TV Genel Müdürü Saner Ayar ise İstanbul’da, kanal yöneticilerine, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu toplantısında yapılan değerlendirmeleri aktarmış, kanal yönetimi, yapımcı firmayla hukuki soruna yol açılmadan diziyi yayından kaldırmak için çözüm arayışına girmiş, dizi yayından kaldırılmıştı.
Ancak geçtiğimiz günlerde dizinin yeniden yayınlanacağı duyuruldu. Edinilen bilgiye göre, Show TV yönetimi Üst Kurul ile yeniden bir araya gelerek, kurula dizinin terör bölümünün kaldırılacağını ve şiddet sahnelerini azaltılacağını iletti. RTÜK’ün ise dizinin yeni haliyle yayınlanmasına onay verdiği öğrenildi.
Acı Hayat'tan sürükleyici bir bölüm daha
Dizi sanki son bölümlerini yaşar gibi düşünürken yine yeniden bir heyecan fırtınası daha yaşandı. Pazartesi akşamlarının vazgeçilmesi dizilerinden biri olan Acı Hayat hızla hayran kitlesinide arttırmakta. Dizi yapımcılarıda bunun farkındaki tempoyu ve heyecanı sürekli artırarak diziye yön veriyorlar. Acı hayatın sonunu tatlı olması dileğiyle.. Başarılar dileriz.
Güçlük kadrosu ile yeni biir mafya dizisi sizlerle.
Kadir İnanır ile Oktay Kaynarca, “Kuzey Rüzgarı” adlı bir mafya dizisinde bir araya geliyor
Sinemanın maçosu Kadir İnanır ile Kurtlar Vadisi’nin Çakır’ı Oktay Kaynarca, “Kuzey Rüzgarı” adlı bir mafya dizisinde bir araya geliyor. Dizinin kadın oyuncusu Çağla Kubat da bir mafya dizisi olan “Sağır Oda”da yer almıştı. Yeni dizide Seher isimli doktoru canlandıracak Kubat ile Kaynarca 2 aşığı oynayacak. Eski bir kabadayı rolündeki İnanır ise rol gereği 30 yıl sonra piyasaya dönecek!
Sinemanın maçosu Kadir İnanır ile Kurtlar Vadisi’nin Çakır’ı Oktay Kaynarca, “Kuzey Rüzgarı” adlı bir mafya dizisinde bir araya geliyor. Dizinin kadın oyuncusu Çağla Kubat da bir mafya dizisi olan “Sağır Oda”da yer almıştı. Yeni dizide Seher isimli doktoru canlandıracak Kubat ile Kaynarca 2 aşığı oynayacak. Eski bir kabadayı rolündeki İnanır ise rol gereği 30 yıl sonra piyasaya dönecek!
Kurtlar Vadisi Pusu'da Sezon Finali
Kurtlar Vadisi Pusu muhteşem bir sezon finaliyle sezonu kapadı.
14 Haziran Perşembe akşamı, sezon finaliyle yaz tatiline giren Kurtlar Vadisi Pusu, birinciliği tüm sezon olduğu gibi yine kimseye bırakmadı.
İşte Kurtlar Vadisi Pusu’nun 9. bölümünün ratingleri…
Kurtlar Vadisi Pusu, sezon finaliyle genel izleyicide 11,90 izlenme oranı (rating), 40,80 izlenme payı (share) ile ve AB kategorisinde 11,50 izlenme oranı (rating), 38,00 izlenme payı (share) ile birinci oldu.
Kurtlar Vadisi Pusu hayranlarını sıkıcı bir bekleyiş bekliyor.
14 Haziran Perşembe akşamı, sezon finaliyle yaz tatiline giren Kurtlar Vadisi Pusu, birinciliği tüm sezon olduğu gibi yine kimseye bırakmadı.
İşte Kurtlar Vadisi Pusu’nun 9. bölümünün ratingleri…
Kurtlar Vadisi Pusu, sezon finaliyle genel izleyicide 11,90 izlenme oranı (rating), 40,80 izlenme payı (share) ile ve AB kategorisinde 11,50 izlenme oranı (rating), 38,00 izlenme payı (share) ile birinci oldu.
Kurtlar Vadisi Pusu hayranlarını sıkıcı bir bekleyiş bekliyor.
Güzel Sözler
ALEMIN DERDI BEN OLMUSUM DEMEKKI ZAMANINDA COK KOYMUSUM
VARSA KADERINDE TECAVUZE UGRAMAK CIRPINMAYI BIRAK ZEVKINE BAK
ELALEM CUZDANINI KOYAR BEN YUREGIMI KOYDUM
BIRGUN ALYAZMALI SELVI BOYLUM BIR YARIM OLURSA ANAMA BABAMA BAKTIGIM GIBI BAKARIM FAKAT DUDAGINDA RUJ ARDINDA PUST VARSA ANAM AVRADIM OLSUN BEN ZIN DOKER YAKARIM
BEN BU ALEMDE KRALDA KURALDA TANIMAM
konu$acaksan öyLe ßir Konu$ki Inanayim ağLatacakSan öyLe ßir ağLatti Susmayayim GidecekSen öyLe 0ßir Gitki öLümü Unutayim Ama SevecekSen öyLe ßir Sevki Konu$sanda GitSende AğLatsanda Seni ¬Yüreğimde Yaşatayim
KAN GöRMeK iSTiO GöZLeRiM.yA aKMaLı BeNDeN yADa aKıTMaLıYM BiRYeRLeRDen.ÖLüM iSTio BeDeNiM.yA öLMeLiYiM yAdA öLDüRMeLiYM RuHSuZ BeDeNLeRi.ÇıĞLık iSTio KuLaKLaRM.yA aTMaLı DeRNDeN yAdA aTTıRMaLı DeRiNLeRDN...
KiMSe WaZGeÇiLMeZ DeĞiLDiR.kIr kALbİmİ GöNLüN oLsUn.aL HeRŞeYi gÖzÜn dOysUN.ŞiMDi bAşKa MaNiTaLaRLaYıM aL bUdA SaNa KaPaK oLsuN..!!!
sevdigimizi elimizden alanlara kolumuza jilet attıranlara kadeh şişesini elimize tutuşturanlara isyanım allah a değil TÜM ALLAHSIZLARA
Yalanlamak ve reddetmek için okuma!
İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma!
Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma!
Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!
HESABI SON LOKMAYI YİYEN DEĞİL SON SÖZÜ SÖYLEYEN ÖDER...
Üç kuruşluk insana beş kuruşluk değer verirsen aradaki iki kuruşa seni satar
--------------------------------------------------------------------------------
ben hıc kımse ıcn hayal kırıklıgına ugramadım cunku hıc kımse ıcın hayal kurmadım
VARSA KADERINDE TECAVUZE UGRAMAK CIRPI9NMAYI BIRAK DA KEYFINE BAK
SIGARA VE ALKOL INSANI YAVAS YAVAS OLDURUYORMUS ULAN ZAETN KIMIN ACELESI VARKI
GIR SITELERE PROFIL OLUSTUR SOLE ULAN RUHUN KAC KURUSTUR
DELIKANLI ADAM SIYAH GIYER BEYAZ ICER
SOKAKTA GEZIYOR BIR DELIKANLI ESRAR CEKIYOR GOZLERI KANLI OYLE BIR SEVDIGI VARKI ALLAHINA KADAR SEVDALI
YIGIDE MEKAN SORULMAZ
BU ALEMDE KRALDA KURALDA TANIMAM
BENIM ADIM EZANLA BASLADI SELAYLA BITER ISTEYENE DEGIL ALYINA GIDER
ELIMIZDE 3-5 JILET YARASI BIR KAHPENIN HATIRASI SEVDIKTE NE LDU EFES PILSEN ZENGIN OLDU
BIR GECEDE SEVDIM SENI BIR GECEDEDE UNUTURUM
BENIM RAHAT EDEMEDIGIM YERDE KİMSE ISTIRAT EDEMEZ
ULKUCU SEFERDE BASKA MECRALARDAN AKMIS IRMAKLARIN SUYUNDAN ABDEST ALMAZ LIYAKAT VE SADAKAT NEDIR EN IYI ULKUCU BILIR
AGLAMAKTAN YASMI KALDI GOZLERIMDE DAMLAYACAK BU HALIMDEN ANLAMYAN OLUNCEMI ANLAYCAK
SAHA KALKMIS BIR ATA ELBET MEYDAN YARASIR SIZLERE RAHAT KOLTUK BANA ZINDAN YAKISIR
SENI KALBIME GOMDUM BENDEMI ISE TAS DUVARA
ENTEL DEGILIZKI MANITAMIZ OLSUN CADDELI DEGILIZKI ARABAMIZ OLSUN BIZ ZONGULDAKLIYIZ BIRAKINDA FARKIMIZ OLSUN
ZONGULDAKTAN FERMAN GELDIKTEN SONRA AMERIKADA OLSAN BILE KELLEN GIDER
BURASI ZONGULDAK FERMAN GEREKMEZ DELIKANLI YUVASIDIR CAKALLAR GIREMZ
BIZ NEYSEK OYUZ YALAN YOK BZIDE MEVZUDA TAKIMIYOZ GERI VITESE ALMEDEKI EN BAB SOZLER BIZDE
VARSA KADERINDE TECAVUZE UGRAMAK CIRPINMAYI BIRAK ZEVKINE BAK
ELALEM CUZDANINI KOYAR BEN YUREGIMI KOYDUM
BIRGUN ALYAZMALI SELVI BOYLUM BIR YARIM OLURSA ANAMA BABAMA BAKTIGIM GIBI BAKARIM FAKAT DUDAGINDA RUJ ARDINDA PUST VARSA ANAM AVRADIM OLSUN BEN ZIN DOKER YAKARIM
BEN BU ALEMDE KRALDA KURALDA TANIMAM
konu$acaksan öyLe ßir Konu$ki Inanayim ağLatacakSan öyLe ßir ağLatti Susmayayim GidecekSen öyLe 0ßir Gitki öLümü Unutayim Ama SevecekSen öyLe ßir Sevki Konu$sanda GitSende AğLatsanda Seni ¬Yüreğimde Yaşatayim
KAN GöRMeK iSTiO GöZLeRiM.yA aKMaLı BeNDeN yADa aKıTMaLıYM BiRYeRLeRDen.ÖLüM iSTio BeDeNiM.yA öLMeLiYiM yAdA öLDüRMeLiYM RuHSuZ BeDeNLeRi.ÇıĞLık iSTio KuLaKLaRM.yA aTMaLı DeRNDeN yAdA aTTıRMaLı DeRiNLeRDN...
KiMSe WaZGeÇiLMeZ DeĞiLDiR.kIr kALbİmİ GöNLüN oLsUn.aL HeRŞeYi gÖzÜn dOysUN.ŞiMDi bAşKa MaNiTaLaRLaYıM aL bUdA SaNa KaPaK oLsuN..!!!
sevdigimizi elimizden alanlara kolumuza jilet attıranlara kadeh şişesini elimize tutuşturanlara isyanım allah a değil TÜM ALLAHSIZLARA
Yalanlamak ve reddetmek için okuma!
İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma!
Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma!
Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!
HESABI SON LOKMAYI YİYEN DEĞİL SON SÖZÜ SÖYLEYEN ÖDER...
Üç kuruşluk insana beş kuruşluk değer verirsen aradaki iki kuruşa seni satar
--------------------------------------------------------------------------------
ben hıc kımse ıcn hayal kırıklıgına ugramadım cunku hıc kımse ıcın hayal kurmadım
VARSA KADERINDE TECAVUZE UGRAMAK CIRPI9NMAYI BIRAK DA KEYFINE BAK
SIGARA VE ALKOL INSANI YAVAS YAVAS OLDURUYORMUS ULAN ZAETN KIMIN ACELESI VARKI
GIR SITELERE PROFIL OLUSTUR SOLE ULAN RUHUN KAC KURUSTUR
DELIKANLI ADAM SIYAH GIYER BEYAZ ICER
SOKAKTA GEZIYOR BIR DELIKANLI ESRAR CEKIYOR GOZLERI KANLI OYLE BIR SEVDIGI VARKI ALLAHINA KADAR SEVDALI
YIGIDE MEKAN SORULMAZ
BU ALEMDE KRALDA KURALDA TANIMAM
BENIM ADIM EZANLA BASLADI SELAYLA BITER ISTEYENE DEGIL ALYINA GIDER
ELIMIZDE 3-5 JILET YARASI BIR KAHPENIN HATIRASI SEVDIKTE NE LDU EFES PILSEN ZENGIN OLDU
BIR GECEDE SEVDIM SENI BIR GECEDEDE UNUTURUM
BENIM RAHAT EDEMEDIGIM YERDE KİMSE ISTIRAT EDEMEZ
ULKUCU SEFERDE BASKA MECRALARDAN AKMIS IRMAKLARIN SUYUNDAN ABDEST ALMAZ LIYAKAT VE SADAKAT NEDIR EN IYI ULKUCU BILIR
AGLAMAKTAN YASMI KALDI GOZLERIMDE DAMLAYACAK BU HALIMDEN ANLAMYAN OLUNCEMI ANLAYCAK
SAHA KALKMIS BIR ATA ELBET MEYDAN YARASIR SIZLERE RAHAT KOLTUK BANA ZINDAN YAKISIR
SENI KALBIME GOMDUM BENDEMI ISE TAS DUVARA
ENTEL DEGILIZKI MANITAMIZ OLSUN CADDELI DEGILIZKI ARABAMIZ OLSUN BIZ ZONGULDAKLIYIZ BIRAKINDA FARKIMIZ OLSUN
ZONGULDAKTAN FERMAN GELDIKTEN SONRA AMERIKADA OLSAN BILE KELLEN GIDER
BURASI ZONGULDAK FERMAN GEREKMEZ DELIKANLI YUVASIDIR CAKALLAR GIREMZ
BIZ NEYSEK OYUZ YALAN YOK BZIDE MEVZUDA TAKIMIYOZ GERI VITESE ALMEDEKI EN BAB SOZLER BIZDE
SON DAKİKA... FENERBAHÇE’NİN YENİ "KAPTANI" BELLİ OLDU... PEKİ SARI-LACİVERTLİ TAKIMDA, KAPTANLIĞA KİM GETİRİLDİ
Fenerbahçe'de kaptanlığa, Brezilyalı futbolcu Alex de Souza getirildi. Sarı-lacivertli takımın bu akşamki antrenmanı öncesi Samandıra Tesisleri'nde biraraya gelen futbolcular ve teknik kadronun, Alex'in, kaptanlığa getirilmesine karar verdiği açıklandı.
Toplantıda kısa bir konuşma yapan Alex'in, kaptanlık yapmaktan mutluluk duyacağını ve 'Takıma yeni katılan tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum' dediği duyuruldu.
Fenerbahçe'de 4. sezonuna girecek olan 30 yaşındaki Alex de Souza, geçen sezon ligde attığı 19 golle, sarı-lacivertli takımın tarihindeki ilk yabancı 'Gol Kralı' olmuştu. Fenerbahçe'de geçen sezon takım kaptanlığı yapan Ümit Özat ile Tuncay Şanlı, sezon başında başka takımlara transfer oldu.
Toplantıda kısa bir konuşma yapan Alex'in, kaptanlık yapmaktan mutluluk duyacağını ve 'Takıma yeni katılan tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum' dediği duyuruldu.
Fenerbahçe'de 4. sezonuna girecek olan 30 yaşındaki Alex de Souza, geçen sezon ligde attığı 19 golle, sarı-lacivertli takımın tarihindeki ilk yabancı 'Gol Kralı' olmuştu. Fenerbahçe'de geçen sezon takım kaptanlığı yapan Ümit Özat ile Tuncay Şanlı, sezon başında başka takımlara transfer oldu.
YENİ ALBÜMÜYLE BEĞENİ TOPLAYAN HANDE YENER KONSER TURLARINA DEVAM EDİYOR
Hande Bodrum'da sevenleriyle buluşacak…
Son albümü 'Nasıl Delirdim' ile müzik severlerden tam not alan Hande Yener, dur durak demeden konserlerine devam ediyor. Önceki hafta Çeşme'de sevenleriyle buluşup muhteşem bir gece yaşatan Hande Yener bu hafta da Bodrum'da İbrahim Tatlıses' in sahibi olduğu Clup 63'te sahneye çıkacak.
Son klibi 'Romeo' ile dikkatleri üzerine çeken ve sevenlerinden tam not alan Hande Yener, 28 Temmuz Cumartesi akşamı Bodrum Clup 63'te vereceği konserinde sürpriz hazırlıyor. Sevenlerine unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanan Hande Yener, Ağustos ayı boyunca da konserlerine devam edecek.
Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserler veren Hande Yener' e sahne de İtalyan dansçıları eşlik ediyor. Şarkıları, dansı ve sahne de duruşu ile beğeni toplayan Hande Yener, "Bu sene her yerde konser vereceğim. Konserler de beni seven insanlarla bir arada olmak beni çok mutlu ediyor. Gidebildiğim her yere kadar gidip konserler vereceğim" diyor.
İşte Hande Yener'in konser tarihleri;
29 Temmuz Samsun Unye Festivali
01 Ağustos İzmir Bornova Halk Konseri
03 Ağustos Eskişehir Buda Bar
04 Ağustos İzmir Foça Festival
05 Ağustos Çeşme Beach Parti
05 Ağustos Bilecik Festival
11 Ağustos Çeşme Cece Bar
17 Ağustos Kıbrıs Leon Bar
18 Ağustos Çeşme Cece Bar
Son albümü 'Nasıl Delirdim' ile müzik severlerden tam not alan Hande Yener, dur durak demeden konserlerine devam ediyor. Önceki hafta Çeşme'de sevenleriyle buluşup muhteşem bir gece yaşatan Hande Yener bu hafta da Bodrum'da İbrahim Tatlıses' in sahibi olduğu Clup 63'te sahneye çıkacak.
Son klibi 'Romeo' ile dikkatleri üzerine çeken ve sevenlerinden tam not alan Hande Yener, 28 Temmuz Cumartesi akşamı Bodrum Clup 63'te vereceği konserinde sürpriz hazırlıyor. Sevenlerine unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanan Hande Yener, Ağustos ayı boyunca da konserlerine devam edecek.
Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserler veren Hande Yener' e sahne de İtalyan dansçıları eşlik ediyor. Şarkıları, dansı ve sahne de duruşu ile beğeni toplayan Hande Yener, "Bu sene her yerde konser vereceğim. Konserler de beni seven insanlarla bir arada olmak beni çok mutlu ediyor. Gidebildiğim her yere kadar gidip konserler vereceğim" diyor.
İşte Hande Yener'in konser tarihleri;
29 Temmuz Samsun Unye Festivali
01 Ağustos İzmir Bornova Halk Konseri
03 Ağustos Eskişehir Buda Bar
04 Ağustos İzmir Foça Festival
05 Ağustos Çeşme Beach Parti
05 Ağustos Bilecik Festival
11 Ağustos Çeşme Cece Bar
17 Ağustos Kıbrıs Leon Bar
18 Ağustos Çeşme Cece Bar
ÖZGÜR KIZ NİL KARAİBRAHİMGİL’DEN ÇOK KONUŞULACAK İLGİNÇ BİR ŞARKI: “BİR ÖKÜZÜ ÇOK SEVDİM
Dünya çapında yürütülen Cow Parade kampanyası kapsamında, Kelebek adına tasarlaması için kendisine de bir inek heykeli verilen Nil, yaratıcılığını konuşturdu.
Yanına yaklaşıldığında ineğin söylemesi için "Bir öküzü çok sevdim" diye bir şarkı yazan Nil, "Aslında sözleri tamamlarsam iyi şarkı olur. Hatta bu
yazın hiti çıkar" diyor.
Yanına yaklaşıldığında ineğin söylemesi için "Bir öküzü çok sevdim" diye bir şarkı yazan Nil, "Aslında sözleri tamamlarsam iyi şarkı olur. Hatta bu
yazın hiti çıkar" diyor.
21. AVRUPA YILDIZ ERKEKLER BASKETBOL ŞAMPİYONASINDA TÜRKİYE YUNANİSTAN’I YENEREK YARI FİNALE YÜKSELDİ.....
21. Avrupa Yıldız Erkekler Basketbol Şampiyonası finallerinde Türkiye, 2. tur (F) Grubu'ndaki 3. ve son maçında, evsahibi Yunanistan'ı 64-54 yendi. Türkiye, bu sonuçla grubu 10 puanla ve yenilgisiz olarak tamamlayarak grup birincisi oldu ve yarı finale yükseldi.
Yunanistan'ın Girit Adası'nda süren şampiyonada Türkiye, bugün evsahibi Yunanistan önünde ilk periyotta istediği oyunu kurmakta zorlandı ve bu çeyreği 22-11, devreyi de 33-28 geride tamamladı. İkinci yarıda toparlanan yıldız milliler, 3. periyotu 52-45 önde bitirirken, maçı da 64-54 kazanan taraf oldu.
Yıldız millilerde Can Mutaf, 26 sayı ve 12 ribaunt, Enes Kanter, 11 sayı ve 9 ribaunt, Pertev Öngüner de 9 sayı ve 3 ribauntla galibiyete büyük katkı yaptı.
Evsahibi ekipte ise Roussis 14 sayı, 9 ribaunt, 4 asist ve 3 top çalma, Angelopoulos da 11 sayı ve 5 ribauntla oynamalarına karşı yenilgiye engel olamadılar.
Şampiyonada Sırbistan ile birlikte bugüne dek yaptığı 6 maçı da kazanan 2 takımdan 1'i olan Türkiye, yarı finalde 28 Temmuz Cumartesi günü (E) Grubu ikincisi İspanya ile finale yükselebilmek için mücadele edecek. Diğer yarı final karşılaşmasını ise Sırbistan ile Litvanya oynayacak.
Yunanistan'ın Girit Adası'nda süren şampiyonada Türkiye, bugün evsahibi Yunanistan önünde ilk periyotta istediği oyunu kurmakta zorlandı ve bu çeyreği 22-11, devreyi de 33-28 geride tamamladı. İkinci yarıda toparlanan yıldız milliler, 3. periyotu 52-45 önde bitirirken, maçı da 64-54 kazanan taraf oldu.
Yıldız millilerde Can Mutaf, 26 sayı ve 12 ribaunt, Enes Kanter, 11 sayı ve 9 ribaunt, Pertev Öngüner de 9 sayı ve 3 ribauntla galibiyete büyük katkı yaptı.
Evsahibi ekipte ise Roussis 14 sayı, 9 ribaunt, 4 asist ve 3 top çalma, Angelopoulos da 11 sayı ve 5 ribauntla oynamalarına karşı yenilgiye engel olamadılar.
Şampiyonada Sırbistan ile birlikte bugüne dek yaptığı 6 maçı da kazanan 2 takımdan 1'i olan Türkiye, yarı finalde 28 Temmuz Cumartesi günü (E) Grubu ikincisi İspanya ile finale yükselebilmek için mücadele edecek. Diğer yarı final karşılaşmasını ise Sırbistan ile Litvanya oynayacak.
ÜNLÜ TOP MODEL KATE MOSS TELAŞLI GÜNLER YAŞIYOR
Kate Moss, ayrıldığı sevgilisi Pete Doherty ile çekilmiş görüntülerinin internete düşmüş olabileceğini muhabirlere anlattı.
Daha sonra da porno sitelerde kasetlerini aratan Moss, kendisini sakinleştirmek isteyen muhabire şunları söyledi:
"Pete, uyuşturucu bağımlısı. Parasız kaldıysa kendimizi için çektiğimiz sekiz kasetten altısını satmış olabilir. Çünkü o altı kaseti haftalardır bulamıyorum."
Daha sonra da porno sitelerde kasetlerini aratan Moss, kendisini sakinleştirmek isteyen muhabire şunları söyledi:
"Pete, uyuşturucu bağımlısı. Parasız kaldıysa kendimizi için çektiğimiz sekiz kasetten altısını satmış olabilir. Çünkü o altı kaseti haftalardır bulamıyorum."
FENERBAHÇE’NİN BOMBA TRANSFERİ
Fenerbahçe'nin, 28 Temmuz Cumartesi günü Ukrayna Ligi takımlarından Shakhtar Donetsk ile yapacağı özel maçta, Brezilyalı yıldız Roberto Carlos'un da forma giyeceği açıklandı.
Sarı-lacivertli takımın yıldız transferinin, Fenerbahçe formasıyla ilk kez cumartesi günkü maçta taraftarların karşısına çıkacağı duyuruldu.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki özel maç, saat 20.00'de başlayacak.
Sarı-lacivertli takımın yıldız transferinin, Fenerbahçe formasıyla ilk kez cumartesi günkü maçta taraftarların karşısına çıkacağı duyuruldu.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki özel maç, saat 20.00'de başlayacak.
UZUN BİR SÜREDİR ORTALARDA GÖZÜKMEYEN NAZ ELMAS, BODRUM’DA SEVGİLİSİYLE İŞTE BÖYLE SOBELENDİ
Naz Elmas, önceki gün sevgilisi ile tatil yapmak için Bodrum'a geldi. Bitez'deki Beyaz Beach'te bol bol güneşlenip denize giren çift, fotoğraflarının çekildiğinin farkına bile varmadı; çifte kumrular gibi öpüşüp koklaştı... Elmas, bir ara elinden tutup sevgilisini denize sokmak için ısrarcı davrandı. Sevgilisiyle deniz yatağında keyif yapan güzel oyuncu, düzgün vücudu ile dikkat çekti.
EBRU ŞALLI, EŞİ HARUN TAN TARAFINDAN ALDATILIRSA NE YAPAR... İŞTE ŞALLI’NIN İTİRAFI
Ebru Şallı: Aldatılırsam hemen ayrılırım
5 yıllık evli bir kadın olarak mutlu evliliğinizin sırrı nedir?
Ben televizyon programı yapıyorum, kitap yazıyorum ve modellik yapıyorum. Yani çalışan bir kadınım. Harun beni bu şekilde beğendi ve sevdi. Beni bu şekilde kabul etti. Bu bir Türk erkeği için önemli bir nokta. Ben de Harun’u aynı şekilde idare ediyorum. Bazen akşam saatinde turnuva maçı oluyor. Kim ister eşinin gece 12’de gelmesini. Ama ben onu bir şekilde idare ediyorum. Onun dışında biz sevgi ve aşk beraberliği yaşadık.
Evlilik aşkı öldürmedi desenize...
Hâlâ birbirimize kartlar, mektuplar yazıp yastığımızın altına koyuyoruz. Bunlar ilişkiyi ayakta ve heyecanlı tutan şeyler. Ben televizyon programı yaparken de Harun mutlu, Nelson katalog çekimi yaparken de mutlu.
Bir dönem 'Harun çocuğumdan önce gelir' diye bir açıklama yaptınız. Bu sözleriniz çok tepki aldı. Söylediğinize pişman oldunuz mu?
Hiç duymadım çünkü benim söylediğim şey yanlışa çekildi. Ben çocuğumu nasıl sevmem! 9 ay karnında taşıyan bir anne nasıl çocuğunu sevmez. Canınız nasıl sevilmez. Çocuğunu sevmiyor, kocasını seviyor olarak algılandı. Eşim olmasaydı zaten çocuğum olmayacaktı. O yüzden eşimi çok seviyorum, saygı duyarım ve önceliğim demek istedim. Elmanın ve armutun yeri apayrı. Ama eşimin benim için özel ve öncelikli yeri var. Kadınlar anne olunca her şeylerini çocuklarına verip eşlerini unutuyorlar. Tabii ki sonra da eşleri onları aldatıyor. Ben anne oldum ama eşimi hiç unutmadım.
Ünlüler dünyasında son dönemdeki aldatma olayları için neler söyleyeceksiniz?
Evliyken başka bir erkek ya da kadınla birlikte olmayı hiç tasvip etmiyorum. Ben bir kadın olarak aldatılmayı asla kabullenmem, hemen ayrılırım.
5 yıllık evli bir kadın olarak mutlu evliliğinizin sırrı nedir?
Ben televizyon programı yapıyorum, kitap yazıyorum ve modellik yapıyorum. Yani çalışan bir kadınım. Harun beni bu şekilde beğendi ve sevdi. Beni bu şekilde kabul etti. Bu bir Türk erkeği için önemli bir nokta. Ben de Harun’u aynı şekilde idare ediyorum. Bazen akşam saatinde turnuva maçı oluyor. Kim ister eşinin gece 12’de gelmesini. Ama ben onu bir şekilde idare ediyorum. Onun dışında biz sevgi ve aşk beraberliği yaşadık.
Evlilik aşkı öldürmedi desenize...
Hâlâ birbirimize kartlar, mektuplar yazıp yastığımızın altına koyuyoruz. Bunlar ilişkiyi ayakta ve heyecanlı tutan şeyler. Ben televizyon programı yaparken de Harun mutlu, Nelson katalog çekimi yaparken de mutlu.
Bir dönem 'Harun çocuğumdan önce gelir' diye bir açıklama yaptınız. Bu sözleriniz çok tepki aldı. Söylediğinize pişman oldunuz mu?
Hiç duymadım çünkü benim söylediğim şey yanlışa çekildi. Ben çocuğumu nasıl sevmem! 9 ay karnında taşıyan bir anne nasıl çocuğunu sevmez. Canınız nasıl sevilmez. Çocuğunu sevmiyor, kocasını seviyor olarak algılandı. Eşim olmasaydı zaten çocuğum olmayacaktı. O yüzden eşimi çok seviyorum, saygı duyarım ve önceliğim demek istedim. Elmanın ve armutun yeri apayrı. Ama eşimin benim için özel ve öncelikli yeri var. Kadınlar anne olunca her şeylerini çocuklarına verip eşlerini unutuyorlar. Tabii ki sonra da eşleri onları aldatıyor. Ben anne oldum ama eşimi hiç unutmadım.
Ünlüler dünyasında son dönemdeki aldatma olayları için neler söyleyeceksiniz?
Evliyken başka bir erkek ya da kadınla birlikte olmayı hiç tasvip etmiyorum. Ben bir kadın olarak aldatılmayı asla kabullenmem, hemen ayrılırım.
Kontrolsüz Alkol Tüketimi Migreni Tetikliyor
Migrenli 429 hasta üstünde yapılan bilimsel bir çalışmada; hastaların yüzde 28.4’ünü alkollü içeçeklerin, yüzde16.5’ini peynir ve çikolatanın, yüzde 11.8’ini kırmızı şarabın ve yüzde 28’ini ise biranın etkilediği rapor edilirken bir başka araştırmada ise; (Journal Cephalgia) migrenli 490 kişiden yüzde 18’ini çikolata ve peynirin, yüzde 11’ini turunçgillerin, yüzde 29’nu ise alkolün etkilediği belirtiliyor. Bu tetikleyici besinlerin bazılarını az yemek ya da hiç yememek, şiddetli baş ağrılarını önlemenin etkili bir yolu olarak gösteriliyor.
Suadiye Memorial Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Oya Yüksek, “Migrenli hastalarda beslenme” konusunda bilgi verdi.
Migrenin birçok nedeni olmakla birlikte hayat şartları veya çevresel tetikleyici denilen; hormonal denge değişimleri, belirli besinler ya da kimyasallar migreni etkileyebilmektedir.
Migren, beyinde kan damarlarının gevşemesi ve daralmasıyla meydana gelen bir rahatsızlıktır. Birçok bilim adamı migrenin genetik faktörlere dayandığını savunmaktadır. Genel olarak nedenlerine bakıldığında ise;
• Hormonal değişiklikler ( regl, menopoz, hamilelik, doğum kontrol hapları, hormon tedavileri, doğum)
• Çevresel faktörler ( iklim değişiklikleri, hava kirliliği gibi)
• Uyku düzeni (fazla veya az uyumak)
• Düşük serotonin düzeyleri
• Beslenme alışkanlıkları
• İlaç tedavisi ( Kan damarlarında gevşeme yaratan ilaçlar, hipertansiyon için alınan ilaçlar, diüretikler, astım ilaçları, çok sık kullanılan ağrı kesiciler )
Migren ve Beslenme Arasındaki İlişki Nedir?
Diyetsel tetikleyici denilen ve beyindeki kan damarlarının daralmasına ve gevşemesine neden olan amin grupları (tiramin, histamin, fenietilamin) vardır. Bunlar bazı besin öğelerinin içeriğinde bulunmaktadır ve tüketildiklerinde bazı kişilerde baş ağrısını artırabilmektedir. Bu besinler belirlenip diyette sınırlandırıldığında tamamen migreni tedavi etmeseler bile ağrı ataklarını en aza indirgemeye yardımcı olurlar.
Migreni Tetikleyebilecek Besinler Nelerdir?
1. Tiramin (özellikle fermente ürünlerde bulunur) :
• Süt ürünleri
• Salamura ürünler
• Kırmızı şarap veya bira
• Soya sosu
2. Feniletilamin içeren besin grupları:
• Çikolata
• Turunçgiller
• Kakao
• Kırmızı şarap
3. Histamin içeren besin grupları:
• Muz
• Kırmızı et
• Bira
• Eski peynir
• Balık ve kabuklu deniz ürünleri
• Nitrit ve nitrat içeren işlenmiş et ürünleri ( salam, sucuk, sosis gibi)
• Domates, ıspanak
• Çilek
• Ananas
• Çikolata
Katkı Maddelerine Dikkat!
Ağrının ikinci bir diyetsel nedeni ise oluşabilecek besin alerjileri veya besin intoleransıdır. Katkı maddelerinin neden olduğu bu ağrıları hafifletmek adına satın aldığımız ürünlerin etiketlerini okuyarak ürün içeriği hakkında bilgi edinmemiz konusunda uyaran Dyt. Oya Yüksek, bu maddelerin neler olduğunu şöyle açıkladı:
• Monosodyum glutamat (MSG): Özellikle hazır gıdaların üretimi sırasında eklenmektedir. Kısa süreli de olsa MSG ağrısı diye bilinen ağrılara neden olabilmektedir. Besin etiketlerinde ayrıca; sodyum kazeinat, hidrolize protein veya bira mayası isimleriyle de bulunabilmektedirler. (Örneğin; hazır çorbalar, et suyu tabletleri, dondurulmuş gıdalar, soya sosu gibi).
• Aspartam :Aspartam içeren tatlandırıcı ve aspartam içeren light ürünler
• Nitrit ve nitrat içeren işlenmiş et ürünleri: Salam, sucuk, sosis gibi
• Sülfitler: Koruyucu ( turşu,patates cipsi,şarap,bira gibi)
• Parabenler: Koruyucu
• BHA,BHT: Antioksidan
• Tartrazin: Renklendirici
Suadiye Memorial Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Oya Yüksek, “Migrenli hastalarda beslenme” konusunda bilgi verdi.
Migrenin birçok nedeni olmakla birlikte hayat şartları veya çevresel tetikleyici denilen; hormonal denge değişimleri, belirli besinler ya da kimyasallar migreni etkileyebilmektedir.
Migren, beyinde kan damarlarının gevşemesi ve daralmasıyla meydana gelen bir rahatsızlıktır. Birçok bilim adamı migrenin genetik faktörlere dayandığını savunmaktadır. Genel olarak nedenlerine bakıldığında ise;
• Hormonal değişiklikler ( regl, menopoz, hamilelik, doğum kontrol hapları, hormon tedavileri, doğum)
• Çevresel faktörler ( iklim değişiklikleri, hava kirliliği gibi)
• Uyku düzeni (fazla veya az uyumak)
• Düşük serotonin düzeyleri
• Beslenme alışkanlıkları
• İlaç tedavisi ( Kan damarlarında gevşeme yaratan ilaçlar, hipertansiyon için alınan ilaçlar, diüretikler, astım ilaçları, çok sık kullanılan ağrı kesiciler )
Migren ve Beslenme Arasındaki İlişki Nedir?
Diyetsel tetikleyici denilen ve beyindeki kan damarlarının daralmasına ve gevşemesine neden olan amin grupları (tiramin, histamin, fenietilamin) vardır. Bunlar bazı besin öğelerinin içeriğinde bulunmaktadır ve tüketildiklerinde bazı kişilerde baş ağrısını artırabilmektedir. Bu besinler belirlenip diyette sınırlandırıldığında tamamen migreni tedavi etmeseler bile ağrı ataklarını en aza indirgemeye yardımcı olurlar.
Migreni Tetikleyebilecek Besinler Nelerdir?
1. Tiramin (özellikle fermente ürünlerde bulunur) :
• Süt ürünleri
• Salamura ürünler
• Kırmızı şarap veya bira
• Soya sosu
2. Feniletilamin içeren besin grupları:
• Çikolata
• Turunçgiller
• Kakao
• Kırmızı şarap
3. Histamin içeren besin grupları:
• Muz
• Kırmızı et
• Bira
• Eski peynir
• Balık ve kabuklu deniz ürünleri
• Nitrit ve nitrat içeren işlenmiş et ürünleri ( salam, sucuk, sosis gibi)
• Domates, ıspanak
• Çilek
• Ananas
• Çikolata
Katkı Maddelerine Dikkat!
Ağrının ikinci bir diyetsel nedeni ise oluşabilecek besin alerjileri veya besin intoleransıdır. Katkı maddelerinin neden olduğu bu ağrıları hafifletmek adına satın aldığımız ürünlerin etiketlerini okuyarak ürün içeriği hakkında bilgi edinmemiz konusunda uyaran Dyt. Oya Yüksek, bu maddelerin neler olduğunu şöyle açıkladı:
• Monosodyum glutamat (MSG): Özellikle hazır gıdaların üretimi sırasında eklenmektedir. Kısa süreli de olsa MSG ağrısı diye bilinen ağrılara neden olabilmektedir. Besin etiketlerinde ayrıca; sodyum kazeinat, hidrolize protein veya bira mayası isimleriyle de bulunabilmektedirler. (Örneğin; hazır çorbalar, et suyu tabletleri, dondurulmuş gıdalar, soya sosu gibi).
• Aspartam :Aspartam içeren tatlandırıcı ve aspartam içeren light ürünler
• Nitrit ve nitrat içeren işlenmiş et ürünleri: Salam, sucuk, sosis gibi
• Sülfitler: Koruyucu ( turşu,patates cipsi,şarap,bira gibi)
• Parabenler: Koruyucu
• BHA,BHT: Antioksidan
• Tartrazin: Renklendirici
Kontrolsüz Alkol Tüketimi Migreni Tetikliyor
Migrenli 429 hasta üstünde yapılan bilimsel bir çalışmada; hastaların yüzde 28.4’ünü alkollü içeçeklerin, yüzde16.5’ini peynir ve çikolatanın, yüzde 11.8’ini kırmızı şarabın ve yüzde 28’ini ise biranın etkilediği rapor edilirken bir başka araştırmada ise; (Journal Cephalgia) migrenli 490 kişiden yüzde 18’ini çikolata ve peynirin, yüzde 11’ini turunçgillerin, yüzde 29’nu ise alkolün etkilediği belirtiliyor. Bu tetikleyici besinlerin bazılarını az yemek ya da hiç yememek, şiddetli baş ağrılarını önlemenin etkili bir yolu olarak gösteriliyor.
Suadiye Memorial Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Oya Yüksek, “Migrenli hastalarda beslenme” konusunda bilgi verdi.
Migrenin birçok nedeni olmakla birlikte hayat şartları veya çevresel tetikleyici denilen; hormonal denge değişimleri, belirli besinler ya da kimyasallar migreni etkileyebilmektedir.
Migren, beyinde kan damarlarının gevşemesi ve daralmasıyla meydana gelen bir rahatsızlıktır. Birçok bilim adamı migrenin genetik faktörlere dayandığını savunmaktadır. Genel olarak nedenlerine bakıldığında ise;
• Hormonal değişiklikler ( regl, menopoz, hamilelik, doğum kontrol hapları, hormon tedavileri, doğum)
• Çevresel faktörler ( iklim değişiklikleri, hava kirliliği gibi)
• Uyku düzeni (fazla veya az uyumak)
• Düşük serotonin düzeyleri
• Beslenme alışkanlıkları
• İlaç tedavisi ( Kan damarlarında gevşeme yaratan ilaçlar, hipertansiyon için alınan ilaçlar, diüretikler, astım ilaçları, çok sık kullanılan ağrı kesiciler )
Migren ve Beslenme Arasındaki İlişki Nedir?
Diyetsel tetikleyici denilen ve beyindeki kan damarlarının daralmasına ve gevşemesine neden olan amin grupları (tiramin, histamin, fenietilamin) vardır. Bunlar bazı besin öğelerinin içeriğinde bulunmaktadır ve tüketildiklerinde bazı kişilerde baş ağrısını artırabilmektedir. Bu besinler belirlenip diyette sınırlandırıldığında tamamen migreni tedavi etmeseler bile ağrı ataklarını en aza indirgemeye yardımcı olurlar.
Migreni Tetikleyebilecek Besinler Nelerdir?
1. Tiramin (özellikle fermente ürünlerde bulunur) :
• Süt ürünleri
• Salamura ürünler
• Kırmızı şarap veya bira
• Soya sosu
2. Feniletilamin içeren besin grupları:
• Çikolata
• Turunçgiller
• Kakao
• Kırmızı şarap
3. Histamin içeren besin grupları:
• Muz
• Kırmızı et
• Bira
• Eski peynir
• Balık ve kabuklu deniz ürünleri
• Nitrit ve nitrat içeren işlenmiş et ürünleri ( salam, sucuk, sosis gibi)
• Domates, ıspanak
• Çilek
• Ananas
• Çikolata
Katkı Maddelerine Dikkat!
Ağrının ikinci bir diyetsel nedeni ise oluşabilecek besin alerjileri veya besin intoleransıdır. Katkı maddelerinin neden olduğu bu ağrıları hafifletmek adına satın aldığımız ürünlerin etiketlerini okuyarak ürün içeriği hakkında bilgi edinmemiz konusunda uyaran Dyt. Oya Yüksek, bu maddelerin neler olduğunu şöyle açıkladı:
• Monosodyum glutamat (MSG): Özellikle hazır gıdaların üretimi sırasında eklenmektedir. Kısa süreli de olsa MSG ağrısı diye bilinen ağrılara neden olabilmektedir. Besin etiketlerinde ayrıca; sodyum kazeinat, hidrolize protein veya bira mayası isimleriyle de bulunabilmektedirler. (Örneğin; hazır çorbalar, et suyu tabletleri, dondurulmuş gıdalar, soya sosu gibi).
• Aspartam :Aspartam içeren tatlandırıcı ve aspartam içeren light ürünler
• Nitrit ve nitrat içeren işlenmiş et ürünleri: Salam, sucuk, sosis gibi
• Sülfitler: Koruyucu ( turşu,patates cipsi,şarap,bira gibi)
• Parabenler: Koruyucu
• BHA,BHT: Antioksidan
• Tartrazin: Renklendirici
Suadiye Memorial Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Oya Yüksek, “Migrenli hastalarda beslenme” konusunda bilgi verdi.
Migrenin birçok nedeni olmakla birlikte hayat şartları veya çevresel tetikleyici denilen; hormonal denge değişimleri, belirli besinler ya da kimyasallar migreni etkileyebilmektedir.
Migren, beyinde kan damarlarının gevşemesi ve daralmasıyla meydana gelen bir rahatsızlıktır. Birçok bilim adamı migrenin genetik faktörlere dayandığını savunmaktadır. Genel olarak nedenlerine bakıldığında ise;
• Hormonal değişiklikler ( regl, menopoz, hamilelik, doğum kontrol hapları, hormon tedavileri, doğum)
• Çevresel faktörler ( iklim değişiklikleri, hava kirliliği gibi)
• Uyku düzeni (fazla veya az uyumak)
• Düşük serotonin düzeyleri
• Beslenme alışkanlıkları
• İlaç tedavisi ( Kan damarlarında gevşeme yaratan ilaçlar, hipertansiyon için alınan ilaçlar, diüretikler, astım ilaçları, çok sık kullanılan ağrı kesiciler )
Migren ve Beslenme Arasındaki İlişki Nedir?
Diyetsel tetikleyici denilen ve beyindeki kan damarlarının daralmasına ve gevşemesine neden olan amin grupları (tiramin, histamin, fenietilamin) vardır. Bunlar bazı besin öğelerinin içeriğinde bulunmaktadır ve tüketildiklerinde bazı kişilerde baş ağrısını artırabilmektedir. Bu besinler belirlenip diyette sınırlandırıldığında tamamen migreni tedavi etmeseler bile ağrı ataklarını en aza indirgemeye yardımcı olurlar.
Migreni Tetikleyebilecek Besinler Nelerdir?
1. Tiramin (özellikle fermente ürünlerde bulunur) :
• Süt ürünleri
• Salamura ürünler
• Kırmızı şarap veya bira
• Soya sosu
2. Feniletilamin içeren besin grupları:
• Çikolata
• Turunçgiller
• Kakao
• Kırmızı şarap
3. Histamin içeren besin grupları:
• Muz
• Kırmızı et
• Bira
• Eski peynir
• Balık ve kabuklu deniz ürünleri
• Nitrit ve nitrat içeren işlenmiş et ürünleri ( salam, sucuk, sosis gibi)
• Domates, ıspanak
• Çilek
• Ananas
• Çikolata
Katkı Maddelerine Dikkat!
Ağrının ikinci bir diyetsel nedeni ise oluşabilecek besin alerjileri veya besin intoleransıdır. Katkı maddelerinin neden olduğu bu ağrıları hafifletmek adına satın aldığımız ürünlerin etiketlerini okuyarak ürün içeriği hakkında bilgi edinmemiz konusunda uyaran Dyt. Oya Yüksek, bu maddelerin neler olduğunu şöyle açıkladı:
• Monosodyum glutamat (MSG): Özellikle hazır gıdaların üretimi sırasında eklenmektedir. Kısa süreli de olsa MSG ağrısı diye bilinen ağrılara neden olabilmektedir. Besin etiketlerinde ayrıca; sodyum kazeinat, hidrolize protein veya bira mayası isimleriyle de bulunabilmektedirler. (Örneğin; hazır çorbalar, et suyu tabletleri, dondurulmuş gıdalar, soya sosu gibi).
• Aspartam :Aspartam içeren tatlandırıcı ve aspartam içeren light ürünler
• Nitrit ve nitrat içeren işlenmiş et ürünleri: Salam, sucuk, sosis gibi
• Sülfitler: Koruyucu ( turşu,patates cipsi,şarap,bira gibi)
• Parabenler: Koruyucu
• BHA,BHT: Antioksidan
• Tartrazin: Renklendirici
Bebek Bakımı Ve gelisimi
1.AY
Bebeğiniz birinci ayını genelde uyuyarak geçirecektir, ancak bu onun hiçbir şey yapmadığı anlamına da gelmez. Kafasını kısa bir süre tutabilir. Size veya sesinize tepki verebilir. Değişik seslere tepki verebilir. Nesneleri kısa süre takip edebilir. Ancak bebeğinizin görmesinin tam olmadığını bilin. Bazı bebekler başlarını uzunca bir süre bile tutabilir. "Aguu" gibi sesler çıkarabilirler. İlk aylarında bebekler ziyaretçi akınına uğrar. Bebeğinizi kimseyle görüştürmemek, evden dışarı hiç çıkarmamak gibi uygulamalara gerek yoktur.
Ancak ziyarete gelenleri bebeğin öpülmemesi konusunda uyarın. Sürekli çekilen fotoğraflar, flaşlar nedeniyle gözlerini rahatsız edebilir. Bunun dışında, el yıkamanın önemini ziyaretçilerinize de anlatın ve dışarıdan gelen herkesten, bebeği kucaklarına alacaklarsa ellerini yıkamasını rica edin. Mümkünse, bebeğin az sayıda kişinin kucağına gitmesi iyidir. Bunun dışında, hava uygun olduğunda giyimine dikkat ederek dışarı çıkarmanızda sakınca yoktur. Ancak kalabalık ve kapalı mekânları tercih etmeyin.
2.AY
İşte bebeğiniz size gülüyor. Bu, çocuğunuz tarafından gönderilen bir armağan.
İkinci ayın içindeki bebeğin nesneleri takip mesafesi daha da artmıştır. Karnının üzerindeyken kafasını kaldırabilir. Çıngırak gibi değişik seslere yanıt verir. Annesini ve sık gördüğü insanları tanımaya başlar. Bazı bebekler nesnelere uzanabilir. Uyanık kalma süresi artmıştır. Bu ay, bebeğinizin aşı ayıdır. Aşı sonrasında bazı bebeklerde ateş ve hafif bir halsizlik hali görülebilir. Doktorunuzla, aşı sonrası oluşabilecek reaksiyonlar ve neler yapılması gerektiği konusunda konuşun.
3.AY
Karnının üzerinde yatarken kafasını kaldırabilir. Çıkardığı sesler çeşitlenmiştir. Gülücükler artar. Bir yanına dönebilir. Nesneleri uzun süre takip edebilir. İki elini kavuşturabilir. Özellikle annesinin sesine doğru dönebilir.
Çalışmaya başlayan annelerin sütleri yorgunluk, süt sağmama gibi nedenlerle azalabilir. Sütünüzü düzenli olarak sağarak ve mümkün olduğunca emzirmeye devam ederek sütünüzün azalmasını engelleyebilirsiniz. Sağdığınız sütleri, siz işteyken bebeğe bakan kişi verebilir. Bu ayda aşı yoktur. Sadece bebeğin gelişimi kontrol edilebilir.
4.AY
Bebek yüksek sesle gülmeye başlar. Başını tutar. Yuvarlanabilir. Bazı nesnelere ulaşarak eline almaya çalışır. Küçük nesnelere dikkat eder. Ellerinden tutup kendinize doğru çekerseniz, başını tutabilir. Agucuklar iyice artmıştır. İkinci dönem aşıları bu ayda yapılacaktır. Eğer ilk aşılarda sorunlar yaşandıysa, doktorunuza bunları anlatın. D vitaminin yanında bebeklere flor verilmesine bu ayda başlanabilir; bazen daha geç başlanır. Artık oyuncaklarla da ilgilenmeye başlamıştır. Bazı bebekler, oyuncakları alınınca itiraz edebilir.
5.AY Bu ay, bebeğiniz için artık bir dönüm noktasıdır. Çünkü bebeğiniz yavaş yavaş katı gıdalara geçecektir. Oturma konusunda da ilerleme kaydediyordur. Başını dik tutabilmektedir. Göğsünü yerden kaldırabilir, yuvarlanabilir. Bebeğinizi şimdiye kadar yatakta iç huzuru ile yalnız başına yatırdıysanız, artık dikkat etmeye başlayın. Bir gün bir de bakmışsınız ki bebek dönüyor. Artık çıngırakla oynamaya başlayabilir. Sosyal ilişkileri biraz daha gelişmiştir. Çağrıldığında bakabilir.
6.AY
Bebeğiniz ne kadar hızlı büyüyor değil mi? Daha dün küçücüktü. Çekmecelerde, "bunlar onun olamaz, herhalde yıkayınca çekti" dedirtecek kadar küçük çoraplar buluyorsunuz. Bebeğiniz bu ay içinde yardımsız oturuyor duruma gelecektir. Oyuncağını elinden alınca size kızabilir. Ayakta dik tutarsanız, yere biraz basabilir. Avucuna bir şeyler alabilir. Bu dönemde, bebeğinizin yeni aşıları yapılacaktır. Başının arkasındaki bıngıldak artık kapanmıştır.
5. ay, bebekten kan alınarak kansızlık için değerlendirmelerin de yapıldığı bir aydır. Çünkü pek çok bebekte, yanlış beslenme nedeniyle demir eksikliği olabilir. Demir eksikliği varsa, D vitaminin yanında demir takviyesi de yapılır. 5 aylık bebeğiniz, tanımadığı kişilerin kucağına gitmeme gibi yadırgama davranışları içine girebilir.
7.AY
Bebeğiniz artık, eline verdiğiniz bisküviyi kendi kendine yiyebilen küçük bir canavar. Uzaklardaki oyuncaklara ulaşmaya çalışır. "Babba", "dedde" gibi kelimeleri söyleyebilir. Bunlar henüz anlamlı değildir. Bazı bebekler bir şeylere tutunarak ayakta durabilir. El çırpıp, el sallayabilir.
8.AY
Bebeğinizin kanepenin kenarına tutunup ayağa kalktığını görürseniz şaşırmayın. Bu ayda, bebeğinizi ayakta tutarsanız ayakları üzerine ağırlık verebilir. Ancak unutmayın ki bütün bebekler farklıdır. Bebeğiniz tutunarak ayağa kalkmıyorsa paniğe kapılmanıza gerek yok. 8 aylık bir bebek, oyuncaklarını bir elinden diğerine geçirebilir. Oyuncağını avcunun içine alabilir. Ce-e oyunu oynayabilir.
9.AY
Eğer çok tombul bir bebek değilse, artık yürümeye yönelik hareketleri iyice artmıştır. Oturur durumdan ayağa kalkabilir. Yüzüstü pozisyondan oturur duruma gelebilir. Birine veya bir şeye tutunarak ayakta durabilir. Bazı bebekler, sıralama dediğimiz, koltuğun kenarına tutunarak yürüme işini başarabilir. Farkında olmadan "anne", "baba" diyebilir. 9. ay, ülkemizde kızamık aşısının yapıldığı aydır. Bu aşı 15. ayda tekrarlanır. Bebeğin gelişimi takip edilir.
10.AY
Bebeğin ayakta durabilme özelliği iyice artmıştır. Elinden oyuncağını almaya çalıştığınızda karşı çıkar. "Anne" ya da "baba" kelimelerini bilinçli olarak söyleyebilir. Küçük nesneleri parmakları ile yakalayabilir. Bu ince hareketler, sağlıklı gelişiminin bir göstergesidir. "At", "ver", "al" gibi basit emirleri anlayabilir ve bunlara uyabilir. İsteklerini belli edebilir.
11.AY
Artık küçük yaramaz "hayır" kelimesini anlamaktadır, ama her zaman annesini dinlemeyebilir. Küçük nesneleri tutabilir. El sallayabilir. Eşyalara tutunarak yürüyebilir. Tutunmadan kısa süre ayakta durabilir. "Anne" ve "baba" dışında kelimeler söyleyebilir. Bazı bebekler bu ayda yürüyebilir. Bebeklere özgü değişik bir dilde konuşabilir.
12.AY
Çoğu bebek bu ayın sonunda yürüyebilir. Ancak bu yürüme genellikle çok başarılı değildir. Siz ona top attığınızda, o da size geri atabilir. Bu ayda verem aşısının kontrolü yapılır. Eğer tutmadıysa, aşı tekrarlanır. Daha önce kan değerlerini görmek için değerlendirme yapılmadıysa, bu ay yapılır. Yemekleri sağlıklı beslenme kurallarına uygun pişiriyorsanız ve bebek artık sizinle sofrada oturabiliyorsa, sizin yediğiniz yemeklerden yiyebilir. Bu ay, ufaklığın ilk doğum günü heyecanının yaşandığı aydır. Bu güzel günü ölümsüzleştirmek için, fotoğraf makinesi, film gibi hazırlıkları şimdiden yapın.
Doktor kontrolleri
Bebekler neden
ağlar
Aşı takvimi
Doğum tarihini
hesaplamak
Yumurtlama
gününüz
Çalışan anneler için
öneriler
Bebek masajı
Bebekle seyahat
Bebek resimli
ekartlardan
göndermek
için tıklayın.
Merak ettiğiniz
soruların cevaplarına
buradan ulaşabilirsiniz.
Bebeğiniz birinci ayını genelde uyuyarak geçirecektir, ancak bu onun hiçbir şey yapmadığı anlamına da gelmez. Kafasını kısa bir süre tutabilir. Size veya sesinize tepki verebilir. Değişik seslere tepki verebilir. Nesneleri kısa süre takip edebilir. Ancak bebeğinizin görmesinin tam olmadığını bilin. Bazı bebekler başlarını uzunca bir süre bile tutabilir. "Aguu" gibi sesler çıkarabilirler. İlk aylarında bebekler ziyaretçi akınına uğrar. Bebeğinizi kimseyle görüştürmemek, evden dışarı hiç çıkarmamak gibi uygulamalara gerek yoktur.
Ancak ziyarete gelenleri bebeğin öpülmemesi konusunda uyarın. Sürekli çekilen fotoğraflar, flaşlar nedeniyle gözlerini rahatsız edebilir. Bunun dışında, el yıkamanın önemini ziyaretçilerinize de anlatın ve dışarıdan gelen herkesten, bebeği kucaklarına alacaklarsa ellerini yıkamasını rica edin. Mümkünse, bebeğin az sayıda kişinin kucağına gitmesi iyidir. Bunun dışında, hava uygun olduğunda giyimine dikkat ederek dışarı çıkarmanızda sakınca yoktur. Ancak kalabalık ve kapalı mekânları tercih etmeyin.
2.AY
İşte bebeğiniz size gülüyor. Bu, çocuğunuz tarafından gönderilen bir armağan.
İkinci ayın içindeki bebeğin nesneleri takip mesafesi daha da artmıştır. Karnının üzerindeyken kafasını kaldırabilir. Çıngırak gibi değişik seslere yanıt verir. Annesini ve sık gördüğü insanları tanımaya başlar. Bazı bebekler nesnelere uzanabilir. Uyanık kalma süresi artmıştır. Bu ay, bebeğinizin aşı ayıdır. Aşı sonrasında bazı bebeklerde ateş ve hafif bir halsizlik hali görülebilir. Doktorunuzla, aşı sonrası oluşabilecek reaksiyonlar ve neler yapılması gerektiği konusunda konuşun.
3.AY
Karnının üzerinde yatarken kafasını kaldırabilir. Çıkardığı sesler çeşitlenmiştir. Gülücükler artar. Bir yanına dönebilir. Nesneleri uzun süre takip edebilir. İki elini kavuşturabilir. Özellikle annesinin sesine doğru dönebilir.
Çalışmaya başlayan annelerin sütleri yorgunluk, süt sağmama gibi nedenlerle azalabilir. Sütünüzü düzenli olarak sağarak ve mümkün olduğunca emzirmeye devam ederek sütünüzün azalmasını engelleyebilirsiniz. Sağdığınız sütleri, siz işteyken bebeğe bakan kişi verebilir. Bu ayda aşı yoktur. Sadece bebeğin gelişimi kontrol edilebilir.
4.AY
Bebek yüksek sesle gülmeye başlar. Başını tutar. Yuvarlanabilir. Bazı nesnelere ulaşarak eline almaya çalışır. Küçük nesnelere dikkat eder. Ellerinden tutup kendinize doğru çekerseniz, başını tutabilir. Agucuklar iyice artmıştır. İkinci dönem aşıları bu ayda yapılacaktır. Eğer ilk aşılarda sorunlar yaşandıysa, doktorunuza bunları anlatın. D vitaminin yanında bebeklere flor verilmesine bu ayda başlanabilir; bazen daha geç başlanır. Artık oyuncaklarla da ilgilenmeye başlamıştır. Bazı bebekler, oyuncakları alınınca itiraz edebilir.
5.AY Bu ay, bebeğiniz için artık bir dönüm noktasıdır. Çünkü bebeğiniz yavaş yavaş katı gıdalara geçecektir. Oturma konusunda da ilerleme kaydediyordur. Başını dik tutabilmektedir. Göğsünü yerden kaldırabilir, yuvarlanabilir. Bebeğinizi şimdiye kadar yatakta iç huzuru ile yalnız başına yatırdıysanız, artık dikkat etmeye başlayın. Bir gün bir de bakmışsınız ki bebek dönüyor. Artık çıngırakla oynamaya başlayabilir. Sosyal ilişkileri biraz daha gelişmiştir. Çağrıldığında bakabilir.
6.AY
Bebeğiniz ne kadar hızlı büyüyor değil mi? Daha dün küçücüktü. Çekmecelerde, "bunlar onun olamaz, herhalde yıkayınca çekti" dedirtecek kadar küçük çoraplar buluyorsunuz. Bebeğiniz bu ay içinde yardımsız oturuyor duruma gelecektir. Oyuncağını elinden alınca size kızabilir. Ayakta dik tutarsanız, yere biraz basabilir. Avucuna bir şeyler alabilir. Bu dönemde, bebeğinizin yeni aşıları yapılacaktır. Başının arkasındaki bıngıldak artık kapanmıştır.
5. ay, bebekten kan alınarak kansızlık için değerlendirmelerin de yapıldığı bir aydır. Çünkü pek çok bebekte, yanlış beslenme nedeniyle demir eksikliği olabilir. Demir eksikliği varsa, D vitaminin yanında demir takviyesi de yapılır. 5 aylık bebeğiniz, tanımadığı kişilerin kucağına gitmeme gibi yadırgama davranışları içine girebilir.
7.AY
Bebeğiniz artık, eline verdiğiniz bisküviyi kendi kendine yiyebilen küçük bir canavar. Uzaklardaki oyuncaklara ulaşmaya çalışır. "Babba", "dedde" gibi kelimeleri söyleyebilir. Bunlar henüz anlamlı değildir. Bazı bebekler bir şeylere tutunarak ayakta durabilir. El çırpıp, el sallayabilir.
8.AY
Bebeğinizin kanepenin kenarına tutunup ayağa kalktığını görürseniz şaşırmayın. Bu ayda, bebeğinizi ayakta tutarsanız ayakları üzerine ağırlık verebilir. Ancak unutmayın ki bütün bebekler farklıdır. Bebeğiniz tutunarak ayağa kalkmıyorsa paniğe kapılmanıza gerek yok. 8 aylık bir bebek, oyuncaklarını bir elinden diğerine geçirebilir. Oyuncağını avcunun içine alabilir. Ce-e oyunu oynayabilir.
9.AY
Eğer çok tombul bir bebek değilse, artık yürümeye yönelik hareketleri iyice artmıştır. Oturur durumdan ayağa kalkabilir. Yüzüstü pozisyondan oturur duruma gelebilir. Birine veya bir şeye tutunarak ayakta durabilir. Bazı bebekler, sıralama dediğimiz, koltuğun kenarına tutunarak yürüme işini başarabilir. Farkında olmadan "anne", "baba" diyebilir. 9. ay, ülkemizde kızamık aşısının yapıldığı aydır. Bu aşı 15. ayda tekrarlanır. Bebeğin gelişimi takip edilir.
10.AY
Bebeğin ayakta durabilme özelliği iyice artmıştır. Elinden oyuncağını almaya çalıştığınızda karşı çıkar. "Anne" ya da "baba" kelimelerini bilinçli olarak söyleyebilir. Küçük nesneleri parmakları ile yakalayabilir. Bu ince hareketler, sağlıklı gelişiminin bir göstergesidir. "At", "ver", "al" gibi basit emirleri anlayabilir ve bunlara uyabilir. İsteklerini belli edebilir.
11.AY
Artık küçük yaramaz "hayır" kelimesini anlamaktadır, ama her zaman annesini dinlemeyebilir. Küçük nesneleri tutabilir. El sallayabilir. Eşyalara tutunarak yürüyebilir. Tutunmadan kısa süre ayakta durabilir. "Anne" ve "baba" dışında kelimeler söyleyebilir. Bazı bebekler bu ayda yürüyebilir. Bebeklere özgü değişik bir dilde konuşabilir.
12.AY
Çoğu bebek bu ayın sonunda yürüyebilir. Ancak bu yürüme genellikle çok başarılı değildir. Siz ona top attığınızda, o da size geri atabilir. Bu ayda verem aşısının kontrolü yapılır. Eğer tutmadıysa, aşı tekrarlanır. Daha önce kan değerlerini görmek için değerlendirme yapılmadıysa, bu ay yapılır. Yemekleri sağlıklı beslenme kurallarına uygun pişiriyorsanız ve bebek artık sizinle sofrada oturabiliyorsa, sizin yediğiniz yemeklerden yiyebilir. Bu ay, ufaklığın ilk doğum günü heyecanının yaşandığı aydır. Bu güzel günü ölümsüzleştirmek için, fotoğraf makinesi, film gibi hazırlıkları şimdiden yapın.
Doktor kontrolleri
Bebekler neden
ağlar
Aşı takvimi
Doğum tarihini
hesaplamak
Yumurtlama
gününüz
Çalışan anneler için
öneriler
Bebek masajı
Bebekle seyahat
Bebek resimli
ekartlardan
göndermek
için tıklayın.
Merak ettiğiniz
soruların cevaplarına
buradan ulaşabilirsiniz.
Gergin ve Kusursuz Cilt İçin Maskeler
Sağlıklı görünümlü ve gergin bir cilt için yapılması gereken bir çok şey var.
Sağlıklı görünümlü ve gergin bir cilt için yapılması gereken bir çok şey var. Ama öncelikle doğal yaşam ve doğal beslenme önemli. Bitkilerden ve onların güzelleştirici etkisinden yararlanmak için bu konuda bilinçli olmak, doğru bilgiyi doğru yerlerden almak lazım.
Güzel görünümlü bir cilt, önemli bir genetik mirastır. Ama bu mirasa iyi bakmaz, değer vermezseniz onu kaybedersiniz. Bizler her zaman için doğanın güzelleştirici etkisi ile ilgiliyiz. Sizin için bitkiler üzerine araştırma yapıyor ve bu bilgileri sunuyoruz. Bize gelen epostalarda da insanların ilgi alanı ortaya çıkıyor. Örneğin deri kırışıklarının giderilmesi en önemli sorunlardan biri. Çünkü yaşlanma ifade ettiği için kimse bunu istemiyor. Şimdi tabii ki bitkilere ya da doğal ürünlerle bunlara engel olmak mümkün.
Bir başka sorulan soru ise kuru ciltler üzerine. Çünkü kuru cilt çok çabuk yaşlanıyor. Bir de bizlere uyguladıkları yöntemleri anlatanlar var. "Bunlar doğru mu" diye soruyorlar. Genelikle yanlış olduğunu fark ediyoruz yapılan uygulamaların. Örneğin daha önce de söyledik. Şu an bir çok insan tatilde. Ve tatilden dönenler bizi arıyor: "Cildim denizde mahvoldu, ne yapabilirim" diye. Ki defalarca güneşin altında saatlerce kalmanın olumsuzluğunu anlattık.
Tabii sadece güneş değil bir çok faktör var. Öncelikle yanlış beslenme, stres, hareketsiz yaşam, sigara cildin düşmanı bunu unutmayalım.
Bu arada başka önemli bir şey sıkı diyetler. Kendini bir çok yemekten kısıp, zayıflamak isteyenlerin diyet sonrası cildi bozulur. Oysa bu anlamda bizler "bitkisel zayıflama" konusunda insanları bilinçlendiriyoruz. Ve bitkisel yöntemlerle, sadece yağları yakarak sıkı diyet yapmadan nasıl zayıflanır, bunların formüllerini veriyoruz. (www.herbalium.net)
Şimdi daha iyi bir cilt için bazı yiyeceklere de dikkat etmek lazım. C ve E vitamini önemli. Bunu için ıspanak, lahana, yeşil salata, kabak, marul, ceviz ve fıstık gibi yiyecekleri tüketmek gerekir. Bunların haricinde cilt dostu yiyecekler genellikle şunlardır: Brokoli, böğürtlen, turunçgiller, Bezelye, kivi, şeftali, armut, erik. Bu arade meyve olarak daime taze olanını yemelisiniz. Meyve suyunu tercih etmemelisiniz.
Besinleri "gençleştirici" kategori olarak da ayırabiliriz. Sombalığı, avokado, lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates, kavun, yerelması, brüksellahanası, brokoli, turp, şekerpancarı, yeşil biber, portakal, çilek.... Bunlar antioksidan etkisi fazla olanlar.. Cildi korur, gençleştirir, gerginleştirir. Yemenin haricinde doğal maskelerin etkisini de gözardı etmeyelim.. Yine size bazı maske tarifleri veriyoruz.
Maskeler
Yumurta ve bal mucizesi:
Kahvaltı sofralarından eksik edilmeyen bu iki besin, doğal cilt maskelerinde çok olumla sonuçlar yaratıyor: 1 yemek kaşığı iyi bala bir yumurta akı ilave edin. (Gözaltına sürmeyin) Bu karışımı yüzünüze sürmenizin ardından 10 dakika karanlık bir yerde uzanarak dinlenin. Daha sonra yüzünüzü temizleyin.
Üzüm pekmezi ve bezelye karışımı harikası
Her zaman neden canlı bir cildim yok diye şikayet ediyorsanız, bunu yanıtı bezelye ve pekmezde! 250 gram kadar taze bezelyeyi iyice ezin. Köy pekmezi ile bulamaç yapın. (Köy pekmezi iki çorba kaşığı kadar olabilir) Bu bulamaçın için bir de yumurta akı koyun. akı koyun. Çok az bir miktar da ayçiçek veya zeytinyağı ekledikten sonra üzerine un serpin. Yumuşak ve yüze sürülebilicek kıvama gelene kadar iyice yoğurun. Bunu gece yatmadan önce yüzünüze sürün. Yarım saat kalsın. Sonra su ile yıkayın. Bu özel maske cilde parlak ve güzel görünüm sağlar.
Isırgan cilt dostu
Isırgan otu herşeyde olumlu sonuçlar yaratır. Ciltte de.. Taze veya kurutulmuş ısırganı sıcak suda demleyin.. Demlediğiniz su ile (Su iyice soğuyunca) yüzünüzü yıkayın. Bunu sürekli yaptığınızda cildinizin gergin bir hal aldığını göreceksiniz.
Ayran gençlik içeceği!
Şimdi yaz heryerde ayran var. Ama size bir köye ziyaret yapmanızı ve özellikle yayık ayranı tercih etmenizi öneriyorum. Tabi bu kez içmek için değil, cildi yıkamak için! Bu ayranı haftalık olarak alıp buzdolabında bekletmelisiniz. Ve her gün yüzünüzü bu ayranla yıkayabilirsiniz. Devamlı yaptığınızda kırışıklıkların azaldığını ve yüzün gerginlik kazandığını göreceksiniz.
Bitkisel yağların önemi
Bitkisel yağları da güzellik masanızda ihmal etmeyin. Örneğin portakal yağı cildin sıkı bir hal almasını sağlar. Limon yağı sivilceleri giderir, Kayısı yağı cildinize canlılık verir, kırışıklıkları azaltır. Buğday yağı ise güzellik düşkünü olanlar için önemli. Çünkü hücre yenileyici özelliğe sahiptir.
Doğada saklı olan güzellik sırları bunlarla sınırlı değil. Yeni geldikçe formülleri vereceğiz. Öncelikle bitkisel ürünlerden yararlanmak, doğal yaşam ve doğal beslenme önemli. Bitkilerden ve onların güzelleştirci etkisinden faydalanmak için bu konuda bilinçli olmak ve doğru bilgiyi doğru yerlerden almak lazım. Herbalium olarak bu konuda her türlü mail ve telefonlarınızı yanıtlamaya hazırız.
Doğallık, güzellik ve gençlik dileklerimle
Sağlıklı görünümlü ve gergin bir cilt için yapılması gereken bir çok şey var. Ama öncelikle doğal yaşam ve doğal beslenme önemli. Bitkilerden ve onların güzelleştirici etkisinden yararlanmak için bu konuda bilinçli olmak, doğru bilgiyi doğru yerlerden almak lazım.
Güzel görünümlü bir cilt, önemli bir genetik mirastır. Ama bu mirasa iyi bakmaz, değer vermezseniz onu kaybedersiniz. Bizler her zaman için doğanın güzelleştirici etkisi ile ilgiliyiz. Sizin için bitkiler üzerine araştırma yapıyor ve bu bilgileri sunuyoruz. Bize gelen epostalarda da insanların ilgi alanı ortaya çıkıyor. Örneğin deri kırışıklarının giderilmesi en önemli sorunlardan biri. Çünkü yaşlanma ifade ettiği için kimse bunu istemiyor. Şimdi tabii ki bitkilere ya da doğal ürünlerle bunlara engel olmak mümkün.
Bir başka sorulan soru ise kuru ciltler üzerine. Çünkü kuru cilt çok çabuk yaşlanıyor. Bir de bizlere uyguladıkları yöntemleri anlatanlar var. "Bunlar doğru mu" diye soruyorlar. Genelikle yanlış olduğunu fark ediyoruz yapılan uygulamaların. Örneğin daha önce de söyledik. Şu an bir çok insan tatilde. Ve tatilden dönenler bizi arıyor: "Cildim denizde mahvoldu, ne yapabilirim" diye. Ki defalarca güneşin altında saatlerce kalmanın olumsuzluğunu anlattık.
Tabii sadece güneş değil bir çok faktör var. Öncelikle yanlış beslenme, stres, hareketsiz yaşam, sigara cildin düşmanı bunu unutmayalım.
Bu arada başka önemli bir şey sıkı diyetler. Kendini bir çok yemekten kısıp, zayıflamak isteyenlerin diyet sonrası cildi bozulur. Oysa bu anlamda bizler "bitkisel zayıflama" konusunda insanları bilinçlendiriyoruz. Ve bitkisel yöntemlerle, sadece yağları yakarak sıkı diyet yapmadan nasıl zayıflanır, bunların formüllerini veriyoruz. (www.herbalium.net)
Şimdi daha iyi bir cilt için bazı yiyeceklere de dikkat etmek lazım. C ve E vitamini önemli. Bunu için ıspanak, lahana, yeşil salata, kabak, marul, ceviz ve fıstık gibi yiyecekleri tüketmek gerekir. Bunların haricinde cilt dostu yiyecekler genellikle şunlardır: Brokoli, böğürtlen, turunçgiller, Bezelye, kivi, şeftali, armut, erik. Bu arade meyve olarak daime taze olanını yemelisiniz. Meyve suyunu tercih etmemelisiniz.
Besinleri "gençleştirici" kategori olarak da ayırabiliriz. Sombalığı, avokado, lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates, kavun, yerelması, brüksellahanası, brokoli, turp, şekerpancarı, yeşil biber, portakal, çilek.... Bunlar antioksidan etkisi fazla olanlar.. Cildi korur, gençleştirir, gerginleştirir. Yemenin haricinde doğal maskelerin etkisini de gözardı etmeyelim.. Yine size bazı maske tarifleri veriyoruz.
Maskeler
Yumurta ve bal mucizesi:
Kahvaltı sofralarından eksik edilmeyen bu iki besin, doğal cilt maskelerinde çok olumla sonuçlar yaratıyor: 1 yemek kaşığı iyi bala bir yumurta akı ilave edin. (Gözaltına sürmeyin) Bu karışımı yüzünüze sürmenizin ardından 10 dakika karanlık bir yerde uzanarak dinlenin. Daha sonra yüzünüzü temizleyin.
Üzüm pekmezi ve bezelye karışımı harikası
Her zaman neden canlı bir cildim yok diye şikayet ediyorsanız, bunu yanıtı bezelye ve pekmezde! 250 gram kadar taze bezelyeyi iyice ezin. Köy pekmezi ile bulamaç yapın. (Köy pekmezi iki çorba kaşığı kadar olabilir) Bu bulamaçın için bir de yumurta akı koyun. akı koyun. Çok az bir miktar da ayçiçek veya zeytinyağı ekledikten sonra üzerine un serpin. Yumuşak ve yüze sürülebilicek kıvama gelene kadar iyice yoğurun. Bunu gece yatmadan önce yüzünüze sürün. Yarım saat kalsın. Sonra su ile yıkayın. Bu özel maske cilde parlak ve güzel görünüm sağlar.
Isırgan cilt dostu
Isırgan otu herşeyde olumlu sonuçlar yaratır. Ciltte de.. Taze veya kurutulmuş ısırganı sıcak suda demleyin.. Demlediğiniz su ile (Su iyice soğuyunca) yüzünüzü yıkayın. Bunu sürekli yaptığınızda cildinizin gergin bir hal aldığını göreceksiniz.
Ayran gençlik içeceği!
Şimdi yaz heryerde ayran var. Ama size bir köye ziyaret yapmanızı ve özellikle yayık ayranı tercih etmenizi öneriyorum. Tabi bu kez içmek için değil, cildi yıkamak için! Bu ayranı haftalık olarak alıp buzdolabında bekletmelisiniz. Ve her gün yüzünüzü bu ayranla yıkayabilirsiniz. Devamlı yaptığınızda kırışıklıkların azaldığını ve yüzün gerginlik kazandığını göreceksiniz.
Bitkisel yağların önemi
Bitkisel yağları da güzellik masanızda ihmal etmeyin. Örneğin portakal yağı cildin sıkı bir hal almasını sağlar. Limon yağı sivilceleri giderir, Kayısı yağı cildinize canlılık verir, kırışıklıkları azaltır. Buğday yağı ise güzellik düşkünü olanlar için önemli. Çünkü hücre yenileyici özelliğe sahiptir.
Doğada saklı olan güzellik sırları bunlarla sınırlı değil. Yeni geldikçe formülleri vereceğiz. Öncelikle bitkisel ürünlerden yararlanmak, doğal yaşam ve doğal beslenme önemli. Bitkilerden ve onların güzelleştirci etkisinden faydalanmak için bu konuda bilinçli olmak ve doğru bilgiyi doğru yerlerden almak lazım. Herbalium olarak bu konuda her türlü mail ve telefonlarınızı yanıtlamaya hazırız.
Doğallık, güzellik ve gençlik dileklerimle
Cimbom'dan McCarthy'ye kanca
Kuranyi, Morientes, Roque Santa Cruz gibi oyunculardan beklediği karşılığı bulamayan Galatasaray, rotasını bu kez İngiltere'ye çevirdi ve Tugay Kerimoğlu'nun da yakın arkadaşı olan Güney Afrikalı yıldızı almak için harekete geçti.
Sarı-kırmızılı yöneticiler, Blackburn Rovers'ın başarılı forveti Benni McCarthy'nin peşine düştü.
Öncelikle bu futbolcuyu bonservisiyle transfer etmek isteyen ancak olumsuz yanıt alan Galatasaray, McCarthy'yi en azından 1 yıl kiralık olarak renklerine katmayı hedefliyor. Ama bu da çok kolay görünmüyor. Chelsea'nin hocası Jose Mourinho'nun da istediği yıldızı Blackburn kulübü bırakmaya yanaşmıyor.
Cimbom, oyuncuya yıllık 3.5 milyon euro gibi astronomik bir ücret önererek bu sorunu aşmayı planlıyor.
Sarı-kırmızılı yöneticiler, Blackburn Rovers'ın başarılı forveti Benni McCarthy'nin peşine düştü.
Öncelikle bu futbolcuyu bonservisiyle transfer etmek isteyen ancak olumsuz yanıt alan Galatasaray, McCarthy'yi en azından 1 yıl kiralık olarak renklerine katmayı hedefliyor. Ama bu da çok kolay görünmüyor. Chelsea'nin hocası Jose Mourinho'nun da istediği yıldızı Blackburn kulübü bırakmaya yanaşmıyor.
Cimbom, oyuncuya yıllık 3.5 milyon euro gibi astronomik bir ücret önererek bu sorunu aşmayı planlıyor.
Beşiktaş'tan gidecek isimler
Beşiktaş’ta Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam, 'gönderilecek' futbolcuları belirledi. Genç hoca, Demirören’e kamp raporunu ve gönderilmesini istediği isimleri verdi. İşte listedeki isimler:
27 Temmuz 2007 11:57
Yazı boyutunu büyütmek için
KARTAL YİĞİT'in haberi
Genç hoca, Demirören’e verdiği raporda “İ.Akın’a 1 hafta süre. Güleç kulüp bulsun. Koray Şanlı kiralansın. Baki için kararsızım” dedi.
BEŞİKTAŞ Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, geldiği günden bu yana, bir türlü istediği verimi alamadığı genç yıldızı İbrahim Akın’a, takımda kalabilmesi için 1 hafta süre tanıdı. Eski Fransız çalıştırıcı Jean Tigana’nın da zaman zaman sorunlar yaşadığı genç futbolcunun kamptaki performasını beğenmeyen Sağlam’ın, başkan Yıldırım Demirören ile yaptığı özel toplantıda, kamp raporunu ve gönderilmesini istediği isimleri verdiği öğrenildi.
‘HEP SORUN OLDU’
Ertuğrul Sağlam’ın, Türkiye’nin yeni yıldızı olarak bakılan İbrahim için “Kendisini bir türlü takıma veremedi. Kampta varlığı ile yokluğu belli değildi. Böyle olursa onu kesinlikle takımda tutmam. Kendisine son şans olarak 1 hafta daha süre tanıyacağım. Eğer canlanırsa kalır, yoksa onu ya satalım ya da kiraya verelim” dediği ortaya çıktı. Bu konuşmalar üzerine Yıldırım Demirören’in de “Geçen yıl da aynı sorunları yaşadık. Kendisine dikkat etse Türkiye’nin en iyi oyuncusu olur. Yöneticilerimiz ve menajerimiz sürekli kendisini motive etmeye çalışıyor. Demek ki hâlâ değişen bir şey yok. Yazık onun için çok üzülüyorum. Son karar senin” diyerek hocasına tam destek verdi
BAKİ ZOR DÖNEMEÇTE
Başkan Yıldırım Demirören ile kadrodan gönderilmesini istediği isimleri de görüşen teknik direktör Ertuğrul Sağlam’ın, ‘1 hafta süre tanıdığı’ İbrahim Akın’dan sonra Gökhan Güleç’ten de kendisine kulüp bulmasını istediği öğrenildi. Baki’nin de gönderilmesi gündemde. Ancak Sağlam, bu oyuncu için kesin kararını vermiş değil. Sağlam, genç yıldız Koray Şanlı’nın ise tecrübe kazanması amacıyla 1 yıl kiralık olarak gönderilmesinden yana olduğu belirtildi
GENÇLERDEN MEMNUN
Özel zirvede Ertuğrul Sağlam, başkan Yıldırım Demirören’e, genç oyuncular Serdar Özkan, Aydın, Can, İbrahim Kaş ve Batuhan’ın performansından memnun kaldığını söyledi. Sağlam’ın özellikle İbrahim Kaş’ın İbrahim Toraman ile mükemmel uyum yakaladığını ancak gerekirse bu oyuncunun da kiraya verilebileceğini bildirdiği ifade edildi A takım kadrosuna bu sezon dahil edilen ve gelecekte büyük çıkış beklenen Batuhan’ın saha dışı haraketleri ise Sağlam’ı kızdırdı. Genç hocanın, Duisburg maçı sonrası bir gazeteci ile girdiği diyalogdan dolayı Batuhan’a kızdığı ve kamptaki laubali hareketlerinden dolayı hiç hoşnut olmadığını başkana bildirdiği ve genç oyuncunun uyarılacağı belirtildi.
27 Temmuz 2007 11:57
Yazı boyutunu büyütmek için
KARTAL YİĞİT'in haberi
Genç hoca, Demirören’e verdiği raporda “İ.Akın’a 1 hafta süre. Güleç kulüp bulsun. Koray Şanlı kiralansın. Baki için kararsızım” dedi.
BEŞİKTAŞ Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, geldiği günden bu yana, bir türlü istediği verimi alamadığı genç yıldızı İbrahim Akın’a, takımda kalabilmesi için 1 hafta süre tanıdı. Eski Fransız çalıştırıcı Jean Tigana’nın da zaman zaman sorunlar yaşadığı genç futbolcunun kamptaki performasını beğenmeyen Sağlam’ın, başkan Yıldırım Demirören ile yaptığı özel toplantıda, kamp raporunu ve gönderilmesini istediği isimleri verdiği öğrenildi.
‘HEP SORUN OLDU’
Ertuğrul Sağlam’ın, Türkiye’nin yeni yıldızı olarak bakılan İbrahim için “Kendisini bir türlü takıma veremedi. Kampta varlığı ile yokluğu belli değildi. Böyle olursa onu kesinlikle takımda tutmam. Kendisine son şans olarak 1 hafta daha süre tanıyacağım. Eğer canlanırsa kalır, yoksa onu ya satalım ya da kiraya verelim” dediği ortaya çıktı. Bu konuşmalar üzerine Yıldırım Demirören’in de “Geçen yıl da aynı sorunları yaşadık. Kendisine dikkat etse Türkiye’nin en iyi oyuncusu olur. Yöneticilerimiz ve menajerimiz sürekli kendisini motive etmeye çalışıyor. Demek ki hâlâ değişen bir şey yok. Yazık onun için çok üzülüyorum. Son karar senin” diyerek hocasına tam destek verdi
BAKİ ZOR DÖNEMEÇTE
Başkan Yıldırım Demirören ile kadrodan gönderilmesini istediği isimleri de görüşen teknik direktör Ertuğrul Sağlam’ın, ‘1 hafta süre tanıdığı’ İbrahim Akın’dan sonra Gökhan Güleç’ten de kendisine kulüp bulmasını istediği öğrenildi. Baki’nin de gönderilmesi gündemde. Ancak Sağlam, bu oyuncu için kesin kararını vermiş değil. Sağlam, genç yıldız Koray Şanlı’nın ise tecrübe kazanması amacıyla 1 yıl kiralık olarak gönderilmesinden yana olduğu belirtildi
GENÇLERDEN MEMNUN
Özel zirvede Ertuğrul Sağlam, başkan Yıldırım Demirören’e, genç oyuncular Serdar Özkan, Aydın, Can, İbrahim Kaş ve Batuhan’ın performansından memnun kaldığını söyledi. Sağlam’ın özellikle İbrahim Kaş’ın İbrahim Toraman ile mükemmel uyum yakaladığını ancak gerekirse bu oyuncunun da kiraya verilebileceğini bildirdiği ifade edildi A takım kadrosuna bu sezon dahil edilen ve gelecekte büyük çıkış beklenen Batuhan’ın saha dışı haraketleri ise Sağlam’ı kızdırdı. Genç hocanın, Duisburg maçı sonrası bir gazeteci ile girdiği diyalogdan dolayı Batuhan’a kızdığı ve kamptaki laubali hareketlerinden dolayı hiç hoşnut olmadığını başkana bildirdiği ve genç oyuncunun uyarılacağı belirtildi.
Yaşlı fil Bahadır öldü
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültürpark Hayvanat Bahçesi'nin 59 yaşındaki konuğu fil Pak Bahadır'ın kalbi, eklemleri ve ayaklarındaki şiddetli enfeksiyon nedeni ile anestezi altında tedavisinin yapılması için Almanya'dan gelen iki uzman nezaretinde gerçekleştirilen operasyon sırasında durdu.
--------------------------------------------------------------------------------
AA - İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serpil Güngör, yaptığı yazılı açıklamada, Hayvanat Bahçesinin "sembolü olan Pak Bahadır"ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti. Güngör, "Tedavi edilmemesi halinde enfeksiyon giderek yayılacak ve ağrılı bir ölüm kaçınılmaz olacaktı. Bu yüzden önümüzdeki haftalarda yapılmasını planladığımız operasyonu öne aldık" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Fuar Hayvanat Bahçesi Amiri Veteriner Hekim Çağlayan İnanlı da Pak Bahadır'ın yaşı gereği mevcut dolaşım sorunlarının şiddetinin klinik muayene temelinde saptanmasından sonra tedaviye başlandığını belirterek, ancak tüm çabalara rağmen Bahadır'ın kalbinin daha fazla dayanamadığını bildirdi.
1948 yılında doğan Pak Bahadır, 1954 yılında Pakistan'dan İzmir'e getirilerek, Kültürpark Hayvanat Bahçesi'ne yerleştirilmişti.
Hayvanat bahçesinin diğer fili Begümcan'ın da ileride aynı hastalığa maruz kalmaması için Alman heyetin tavsiyesiyle erken bir operasyona alınacağı bildirildi.
--------------------------------------------------------------------------------
AA - İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serpil Güngör, yaptığı yazılı açıklamada, Hayvanat Bahçesinin "sembolü olan Pak Bahadır"ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti. Güngör, "Tedavi edilmemesi halinde enfeksiyon giderek yayılacak ve ağrılı bir ölüm kaçınılmaz olacaktı. Bu yüzden önümüzdeki haftalarda yapılmasını planladığımız operasyonu öne aldık" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Fuar Hayvanat Bahçesi Amiri Veteriner Hekim Çağlayan İnanlı da Pak Bahadır'ın yaşı gereği mevcut dolaşım sorunlarının şiddetinin klinik muayene temelinde saptanmasından sonra tedaviye başlandığını belirterek, ancak tüm çabalara rağmen Bahadır'ın kalbinin daha fazla dayanamadığını bildirdi.
1948 yılında doğan Pak Bahadır, 1954 yılında Pakistan'dan İzmir'e getirilerek, Kültürpark Hayvanat Bahçesi'ne yerleştirilmişti.
Hayvanat bahçesinin diğer fili Begümcan'ın da ileride aynı hastalığa maruz kalmaması için Alman heyetin tavsiyesiyle erken bir operasyona alınacağı bildirildi.
Paris'te plaj keyfi bir başka
Fransa'nın başkenti Paris'in sakinleri ve kenti ziyaret edecek turistler, bir ay süreyle kent içindeki Seine nehri kenarında plaj keyfi yaşayabilecek.
--------------------------------------------------------------------------------
AA - Paris'te bu yıl 6. düzenlenen plaj etkinliklerini en az 4 milyon kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.
Yetkililer, bu yıl plajın uzunluğunun ve kapasitesinin artırıldığını belirttti.
Verilen bilgiye göre, nehir kenarında yaklaşık 5 kilometre uzunluğundaki bir alana kurulan yapay plaj için dışarıdan 2 bin ton ince kum getirildi. Ziyaretçilerin kendilerini deniz kenarında tatilde hissetmesi için plaj alanına palmiye ağaçları, soyunma kabinleri, güneş şemsiyeleri, şezlonglar ve çeşmeler yerleştirildi. Plaja, turistlerin yemek ve meşrubat gereksinimleri için büfeler de kuruldu.
Plaj etkinlikleri çerçevesinde konserler, dans yarışmaları, spor müsabakaları ve çeşitli animasyonlar düzenlenecek.
Plaj için 2.4 milyon avro harcama yapıldı, bunun 1 milyonunu Paris Belediyesi karşıladı.
--------------------------------------------------------------------------------
AA - Paris'te bu yıl 6. düzenlenen plaj etkinliklerini en az 4 milyon kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.
Yetkililer, bu yıl plajın uzunluğunun ve kapasitesinin artırıldığını belirttti.
Verilen bilgiye göre, nehir kenarında yaklaşık 5 kilometre uzunluğundaki bir alana kurulan yapay plaj için dışarıdan 2 bin ton ince kum getirildi. Ziyaretçilerin kendilerini deniz kenarında tatilde hissetmesi için plaj alanına palmiye ağaçları, soyunma kabinleri, güneş şemsiyeleri, şezlonglar ve çeşmeler yerleştirildi. Plaja, turistlerin yemek ve meşrubat gereksinimleri için büfeler de kuruldu.
Plaj etkinlikleri çerçevesinde konserler, dans yarışmaları, spor müsabakaları ve çeşitli animasyonlar düzenlenecek.
Plaj için 2.4 milyon avro harcama yapıldı, bunun 1 milyonunu Paris Belediyesi karşıladı.
Şarkı yarışmasında iki birinci çıktı
Türk Sanat Müziği sanatçısı Sevim Tanürek'in anısına düzenlenen şarkı yarışmasında Kadri Şençalar'ın 'Gönlüm yaralı, bilmiyorum bana ne oldu' adlı hicaz eseriyle Şebnem Can ve Zekai Tunca'nın 'Gülü susuz, seni aşksız bırakmam' adlı kürdi bestesiyle Işık Ersin birinci oldu.
--------------------------------------------------------------------------------
(ANKA) - Türk Sanat Müziği sanatçısı Sevim Tanürek'in anısına düzenlenen şarkı yarışmasında Kadri Şençalar'ın 'Gönlüm yaralı, bilmiyorum bana ne oldu' adlı hicaz eseriyle Şebnem Can ve Zekai Tunca'nın 'Gülü susuz, seni aşksız bırakmam' adlı kürdi bestesiyle Işık Ersin birinci oldu.
Dokuz yıl önce trafik kazasında hayatını kaybeden Türk Sanat Müziği sanatçısı Sevim Tanürek anısına düzenlenen '1. Sevim Tanürek Şarkı Yarışması'nın finali, İstanbul'da yapıldı.
Sunuculuğunu Ayşenur Yazıcı'nın yaptığı finalde, yarışma için başvuran 244 kişi arasından başarılı olan 10 aday, Gönül Yazar, Sadun Aksüt, Necati Doğru, Yüksel Aytuğ, Belkıs Özener, Umut Akyürek ve Barkın Köksalan'dan oluşan büyük jüri karşısına çıktı.
Karar vermekte güçlük çeken jüri, Kadri Şençalar'ın 'Gönlüm yaralı; bilmiyorum bana ne oldu' adlı hicaz eserini seslendiren Şebnem Can ile Zekai Tunca'nın 'Gülü susuz, seni aşksız bırakmam' adlı kürdi bestesini icra eden Işık Ersin, birlikte birinciliğe değer buldu.
Yarışmaya, Selahaddin İçli'nin kürdilihicazkar şarkısı 'Bitmez, tükenmez bu dert; ömür diyorlar buna' ile katılan Ferhat Şimşek ikinci, Şekip Ayhan Özışık'ın muhayyerkürdi eseri 'Rüzgar söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı' ile katılan Engin Yöney de üçüncü oldu.
Yarışmayı düzenleyen habertimi.com adlı haber portalının yöneticileri, yarışmayı gelenekselleştireceklerini söyledi.
--------------------------------------------------------------------------------
(ANKA) - Türk Sanat Müziği sanatçısı Sevim Tanürek'in anısına düzenlenen şarkı yarışmasında Kadri Şençalar'ın 'Gönlüm yaralı, bilmiyorum bana ne oldu' adlı hicaz eseriyle Şebnem Can ve Zekai Tunca'nın 'Gülü susuz, seni aşksız bırakmam' adlı kürdi bestesiyle Işık Ersin birinci oldu.
Dokuz yıl önce trafik kazasında hayatını kaybeden Türk Sanat Müziği sanatçısı Sevim Tanürek anısına düzenlenen '1. Sevim Tanürek Şarkı Yarışması'nın finali, İstanbul'da yapıldı.
Sunuculuğunu Ayşenur Yazıcı'nın yaptığı finalde, yarışma için başvuran 244 kişi arasından başarılı olan 10 aday, Gönül Yazar, Sadun Aksüt, Necati Doğru, Yüksel Aytuğ, Belkıs Özener, Umut Akyürek ve Barkın Köksalan'dan oluşan büyük jüri karşısına çıktı.
Karar vermekte güçlük çeken jüri, Kadri Şençalar'ın 'Gönlüm yaralı; bilmiyorum bana ne oldu' adlı hicaz eserini seslendiren Şebnem Can ile Zekai Tunca'nın 'Gülü susuz, seni aşksız bırakmam' adlı kürdi bestesini icra eden Işık Ersin, birlikte birinciliğe değer buldu.
Yarışmaya, Selahaddin İçli'nin kürdilihicazkar şarkısı 'Bitmez, tükenmez bu dert; ömür diyorlar buna' ile katılan Ferhat Şimşek ikinci, Şekip Ayhan Özışık'ın muhayyerkürdi eseri 'Rüzgar söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı' ile katılan Engin Yöney de üçüncü oldu.
Yarışmayı düzenleyen habertimi.com adlı haber portalının yöneticileri, yarışmayı gelenekselleştireceklerini söyledi.
Nick Nolte yerlerde
Hollywood’un ünlü aktörü Nick Nolte Hawai’de herkesi şaşkına çeviren hallere düştü. Havaalanında ünlü aktörü bu halde görenler şaşkınlık içinde kaldı.
--------------------------------------------------------------------------------
Milliyet - ‘Cape Fear’ ve ‘I Love Trouble’ gibi filmleriyle tün dünyada olduğuı kadar ülkemizde de büyük beğeni toplayan Hollywood’un ünlü aktörü Nick Nolte’u Hawai’de havaalanında görenler gözlerine inanamadı. Kauai havaalanında ülkesine dönmek için uçağın kalkmasını bekleyen Nolte uçağının rötar yaptığını duyunca kendini yere attı.
Uzun bir süre yerde oturan Nolte’un bilincinin gidip geldiğini söyleyen yolcular ünlü aktörün bilet otomatını çalıştıramadığı için çevresindekilerden yardım aldığını belirtti. Sanatçı bu haliyle havaalanındaki herkesi şaşkına çevirdi.
--------------------------------------------------------------------------------
Milliyet - ‘Cape Fear’ ve ‘I Love Trouble’ gibi filmleriyle tün dünyada olduğuı kadar ülkemizde de büyük beğeni toplayan Hollywood’un ünlü aktörü Nick Nolte’u Hawai’de havaalanında görenler gözlerine inanamadı. Kauai havaalanında ülkesine dönmek için uçağın kalkmasını bekleyen Nolte uçağının rötar yaptığını duyunca kendini yere attı.
Uzun bir süre yerde oturan Nolte’un bilincinin gidip geldiğini söyleyen yolcular ünlü aktörün bilet otomatını çalıştıramadığı için çevresindekilerden yardım aldığını belirtti. Sanatçı bu haliyle havaalanındaki herkesi şaşkına çevirdi.
Erener ve Atakoğlu Çeşme'de
İlk kez Ankara'da birlikte konser veren Sertab Erener ile Fahir Atakoğlu, ikinci kez Çeşme'de bir araya gelecek.
--------------------------------------------------------------------------------
AA - Yapılan yazılı açıklamaya göre, Sertab Erener ve Fahir Atakoğlu, geçen yıl Ankara'daki ikili konserlerine gösterilen yoğun ilgi nedeniyle, bu yıl da Çeşme ve Denizli'de birlikte sahne alacak.
İlk konser, 8 Ağustos'ta Çeşme'de Vokaliz Organizasyon ile Türkiye Laik Oluşum Vakfı'nın işbirliği ile yapılacak.
Denizli konseri ise Vokal Organizasyon ve Denizli Kültür Sanat Vakfı (DESAV) işbirliği ile 9 Ağustos'ta Denizli Ziya Tıkıroğlu Sanat Merkezi Açıkhava Tiyatrosu'nda yapılacak.
Konser biletleri tüm Biletix Satış noktaları ile Çeşme'de Kilise önünden temin edebilecek.
--------------------------------------------------------------------------------
AA - Yapılan yazılı açıklamaya göre, Sertab Erener ve Fahir Atakoğlu, geçen yıl Ankara'daki ikili konserlerine gösterilen yoğun ilgi nedeniyle, bu yıl da Çeşme ve Denizli'de birlikte sahne alacak.
İlk konser, 8 Ağustos'ta Çeşme'de Vokaliz Organizasyon ile Türkiye Laik Oluşum Vakfı'nın işbirliği ile yapılacak.
Denizli konseri ise Vokal Organizasyon ve Denizli Kültür Sanat Vakfı (DESAV) işbirliği ile 9 Ağustos'ta Denizli Ziya Tıkıroğlu Sanat Merkezi Açıkhava Tiyatrosu'nda yapılacak.
Konser biletleri tüm Biletix Satış noktaları ile Çeşme'de Kilise önünden temin edebilecek.
Şöhretleri de servetleri de göz kamaştırıcı
Dizilerden bölüm başına 40 bin YTL, konser başına bir gecede 80 bin YTL kazanan, filmleri gişe rekorları kıran ünlülerin kazançlarını nereye harcadıklarını hiç merak ettiniz mi? Yaptıkları işler kadar kazandıkları paralarla da konuşulan şöhretlerin bazılarının servetleri dudak uçuklatıyor. Çoğu kazancını gayri menkule yatırıyor. Kimi de ya otomobil koleksiyonu yapıyor ya da taksi plakası alıyor.
--------------------------------------------------------------------------------
BUGÜN-Örneğin Gülben Ergen'in 50 adet ticari taksisi olduğunu duymuş muydunuz? Bir adet ticari taksi plakasının 500 bin YTL olduğu göz önüne alınırsa Ergen'in yıllar önce başladığı yatırımının ne kadar kârlı olduğunu herkes anlar. Bülent Ersoy ise sahibi olduğu 5 adet inşaat iş makinesini şantiyelere kiraya verip çalıştırıyor. Ayrıca Marmaris'te bir bensin istasyonu da işletiyor. Akaryakıt ticareti kazançlı ki Cem Yılmaz, Ferdi Tayfur ve Adnan Şenses de servetlerinin bir kısmıyla bu iş koluna yatırım yapmış. Mankenler içinde ise Tuğba Özay ile Esin Moralıoğlu mal varlıklarıyla meslektaşlarına fark atanlardan. Hangi ünlü kazancını nasıl değerlendirmiş öğrenmek istiyorsanız aşağıdaki listeye bir göz atmanız yeterli olacak... ..
İBAHİM TATLISES: Seyrantepe'de iş hanı, Seyrantepe'de market, Seyrantepe'de mağaza, Seyrantepe'de kebapçı, Seyrantepe'de 120 kişinin çalıştığı konfeksiyon fabrikası, Cevahir Alışveriş Merkezi'nde bir mağaza, Cevahir Alışveriş Merkezi'nde solaryum salonu, Bodrum'da otel, Kuşadası'nda otel, Bodrum'da gece kulübü, uçak taksi şirketi, Bodrum'da lüks yazlık site, Zekeriyaköy'de villa, Levent'te villa, Tatlıses TV, Adana'da yerel TV kanalı, 1 yarış atı, Almanya Hamburg'ta yoğurt, ayran ve peynir fabrikası, bir cip, iki Mercedes otomobil, bankada nakit para. ..
BÜLENT ERSOY: 2002 model spor Mercedes otomobil, Marmaris'te bir koy, Marmaris'te bir daire, Marmaris'te bir benzin istasyonu, 5 adet inşaat iş makinesi, Bodrum'da bir villa, Antalya'da bir daire, İstanbul'da bir daire, Fenerbahçe'de bir sauna, 700 bin YTL değerinde mücevher, Vizon kürk, Çinçila kürk. ..
FERDİ TAYFUR: 2003 model Suzuki marka otomobil, Eşinin kullandığı Hyundai münübüs, Marmaris'te bir yarımada, Marmaris'te benzin istasyonu, Adana'da 50 daire, İstanbul Emirgan'da 6 villa, Sarıyer'de bir daire,Tarabya'da bir daire, Tarabya'da 4 katlı bir villa, bankada bir miktar nakit. ..
CEM YILMAZ: Levent'te bir villa 1 milyon dolar değerinde bir tekne (Bu sene aldı), Çeşme'de villa, bir benzin istasyonu, Bentley otomobil, 2005 model ve 300 bin euro değerinde, 3 Maxi Scooter motosiklet, 1 Mini Cooper, 1 antika Anadol, 1 cip, 3 Porsche (Toplam değeri 1 milyon YTL), Mini Cooper'ın son modeli Sidewalk (652 bin dolarlık fiyatıyla 2004 yılının en pahalı otomobili olarak lanse edilen Ferrari Enzo sipariş eden Yılmaz, bu girişimi basına yansıyınca aracı almaktan vazgeçmişti.) ..
HÜLYA AVŞAR: Sarıyer'de köşk, Ayvalık'ta yazlık, Ayvalık'ta zeytinyağı fabrikası, konfeksiyon fabrikası, Tarabya Nurol Sitesi'nde bir daire, Riva'da arazi, Etiler'de daire, Londra'da Docklands Canary Wharf'ta şehrin en yüksek rezidansı 'Pan Peninsula Tower 1'de bir daire, iki cip, bir otomobil, bankada yüklü bir nakit. ..
SİBEL CAN: İstanbul'da 50 daire, Nakkaştepe'de, Levent'te villa, Bodrum'da 2 villa, Miami'de villa, yarış atı, 1 cip, otomobil, bankada hatırı sayılır nakit. ..
MUAZZEZ ABACI: Tuzla'da villa, Kuzguncuk'ta daire, Sişli'de daire, bankada nakit, bir otomobil, bir cip. ..
ORHAN GENCEBAY: Baltalimanı'nda yalı dairesi, Etiler'de iki daire, Bodrum'da villa, Unkapanı'nda ofis, Etiler'de villa, Mercedes otomobil, Suziki otomobil, bankada hatırı sayılır para. ..
EMEL SAYIN: Wolksvagen turbo jeep, Demirciköy'de bir villa, Datça'da bir yazlık, Nişantaşı'nda bir dükkan, bankada bir miktar para, altın takı seti. ..
MÜSLÜM GÜRSES: Passat 2005 model otomobil, Bakırköy'de bir daire, Beylikdüzü'nde iki adet 150'şer metrekare daire, Şişli'de bir daire, bankada 350 bin YTL ve 300 bin euro nakit. ..
TARKAN: Beykoz Öğümce Köyü'nde çiftlik, Tarabya Sümer Korusu'nda 2.1 milyon YTL değerinde villa, Arnavutköy'de tarihi köşk, Newyork'ta daire (Manhattan'da 1999 yılında 'mortgage' sistemiyle 450 bin dolara aldığı dairenin değeri 4 milyon dolara ulaştı. Sanatçı yüzde 5 gibi düşük bir faiz oranıyla satın aldığı dairenin borcunu toplam 24 yılda ödeyecek), Los Angeles'ta studio daire, iki cip, bir otomobil. ..
SEZEN AKSU: Sarıyer'de villa, Kanlıca'da villa, Bodrum'da villa, Ankara'da daire, İzmir'de iki daire, iki at, bir cip, İki otomobil, bankada nakit para. ..
TÜRKAN ŞORAY: Etiler-Boğaz sırtlarında bir villa, Beşiktaş'ta bir iş hanı, 2003 model bir otomobil. ..
GÜLBEN ERGEN: 50 tane ticari taksi, Feneryolu'nda daire, Antalya'da iki daire, Zekeriyaköy'de villa. ..
KAYAHAN: Acar sitesinde villa, Gömeç'te villa, Etiler'de daire, bir cip, bir otomobil, bankada hatırı sayılır nakit.
ESİN MORALIOĞLU: Seba sitesinde 3 ev, Ulus'ta bir ev, Maslak Mashattan'dan bir ev, Cabrio bir araba, Kuşadası'nda yazlık.
TUĞBA ÖZAY: Suzuki bir motosiklet, 1999 model cip, Antalya'da bir milyon YTL değerinde 13 dönüm çiflik, İstanbul'da villa, bankada hatırı sayılır nakit.
DENİZ AKKAYA:Bebek'te yalı dairesi, Audi Q7 cip.
ÇAĞLA ŞİKEL: Ulus'ta bir ev, Range Rover marka cip, bankada hatırı sayılır nakit.
AZRA AKIN: Kemer Country'de ev, 2006 Audi araç, bankada nakit.
NEFİSE KARATAY: Gökçeada'da ev, Erenköy'de daire, Range Rover cip.
SEMA ŞİMŞEK: Maltepe'de eşi Burak Hakkı ile ortak aldığı bir ev, Peugeot 406 araba.
Batuhan ÖZKARDEŞLER
--------------------------------------------------------------------------------
BUGÜN-Örneğin Gülben Ergen'in 50 adet ticari taksisi olduğunu duymuş muydunuz? Bir adet ticari taksi plakasının 500 bin YTL olduğu göz önüne alınırsa Ergen'in yıllar önce başladığı yatırımının ne kadar kârlı olduğunu herkes anlar. Bülent Ersoy ise sahibi olduğu 5 adet inşaat iş makinesini şantiyelere kiraya verip çalıştırıyor. Ayrıca Marmaris'te bir bensin istasyonu da işletiyor. Akaryakıt ticareti kazançlı ki Cem Yılmaz, Ferdi Tayfur ve Adnan Şenses de servetlerinin bir kısmıyla bu iş koluna yatırım yapmış. Mankenler içinde ise Tuğba Özay ile Esin Moralıoğlu mal varlıklarıyla meslektaşlarına fark atanlardan. Hangi ünlü kazancını nasıl değerlendirmiş öğrenmek istiyorsanız aşağıdaki listeye bir göz atmanız yeterli olacak... ..
İBAHİM TATLISES: Seyrantepe'de iş hanı, Seyrantepe'de market, Seyrantepe'de mağaza, Seyrantepe'de kebapçı, Seyrantepe'de 120 kişinin çalıştığı konfeksiyon fabrikası, Cevahir Alışveriş Merkezi'nde bir mağaza, Cevahir Alışveriş Merkezi'nde solaryum salonu, Bodrum'da otel, Kuşadası'nda otel, Bodrum'da gece kulübü, uçak taksi şirketi, Bodrum'da lüks yazlık site, Zekeriyaköy'de villa, Levent'te villa, Tatlıses TV, Adana'da yerel TV kanalı, 1 yarış atı, Almanya Hamburg'ta yoğurt, ayran ve peynir fabrikası, bir cip, iki Mercedes otomobil, bankada nakit para. ..
BÜLENT ERSOY: 2002 model spor Mercedes otomobil, Marmaris'te bir koy, Marmaris'te bir daire, Marmaris'te bir benzin istasyonu, 5 adet inşaat iş makinesi, Bodrum'da bir villa, Antalya'da bir daire, İstanbul'da bir daire, Fenerbahçe'de bir sauna, 700 bin YTL değerinde mücevher, Vizon kürk, Çinçila kürk. ..
FERDİ TAYFUR: 2003 model Suzuki marka otomobil, Eşinin kullandığı Hyundai münübüs, Marmaris'te bir yarımada, Marmaris'te benzin istasyonu, Adana'da 50 daire, İstanbul Emirgan'da 6 villa, Sarıyer'de bir daire,Tarabya'da bir daire, Tarabya'da 4 katlı bir villa, bankada bir miktar nakit. ..
CEM YILMAZ: Levent'te bir villa 1 milyon dolar değerinde bir tekne (Bu sene aldı), Çeşme'de villa, bir benzin istasyonu, Bentley otomobil, 2005 model ve 300 bin euro değerinde, 3 Maxi Scooter motosiklet, 1 Mini Cooper, 1 antika Anadol, 1 cip, 3 Porsche (Toplam değeri 1 milyon YTL), Mini Cooper'ın son modeli Sidewalk (652 bin dolarlık fiyatıyla 2004 yılının en pahalı otomobili olarak lanse edilen Ferrari Enzo sipariş eden Yılmaz, bu girişimi basına yansıyınca aracı almaktan vazgeçmişti.) ..
HÜLYA AVŞAR: Sarıyer'de köşk, Ayvalık'ta yazlık, Ayvalık'ta zeytinyağı fabrikası, konfeksiyon fabrikası, Tarabya Nurol Sitesi'nde bir daire, Riva'da arazi, Etiler'de daire, Londra'da Docklands Canary Wharf'ta şehrin en yüksek rezidansı 'Pan Peninsula Tower 1'de bir daire, iki cip, bir otomobil, bankada yüklü bir nakit. ..
SİBEL CAN: İstanbul'da 50 daire, Nakkaştepe'de, Levent'te villa, Bodrum'da 2 villa, Miami'de villa, yarış atı, 1 cip, otomobil, bankada hatırı sayılır nakit. ..
MUAZZEZ ABACI: Tuzla'da villa, Kuzguncuk'ta daire, Sişli'de daire, bankada nakit, bir otomobil, bir cip. ..
ORHAN GENCEBAY: Baltalimanı'nda yalı dairesi, Etiler'de iki daire, Bodrum'da villa, Unkapanı'nda ofis, Etiler'de villa, Mercedes otomobil, Suziki otomobil, bankada hatırı sayılır para. ..
EMEL SAYIN: Wolksvagen turbo jeep, Demirciköy'de bir villa, Datça'da bir yazlık, Nişantaşı'nda bir dükkan, bankada bir miktar para, altın takı seti. ..
MÜSLÜM GÜRSES: Passat 2005 model otomobil, Bakırköy'de bir daire, Beylikdüzü'nde iki adet 150'şer metrekare daire, Şişli'de bir daire, bankada 350 bin YTL ve 300 bin euro nakit. ..
TARKAN: Beykoz Öğümce Köyü'nde çiftlik, Tarabya Sümer Korusu'nda 2.1 milyon YTL değerinde villa, Arnavutköy'de tarihi köşk, Newyork'ta daire (Manhattan'da 1999 yılında 'mortgage' sistemiyle 450 bin dolara aldığı dairenin değeri 4 milyon dolara ulaştı. Sanatçı yüzde 5 gibi düşük bir faiz oranıyla satın aldığı dairenin borcunu toplam 24 yılda ödeyecek), Los Angeles'ta studio daire, iki cip, bir otomobil. ..
SEZEN AKSU: Sarıyer'de villa, Kanlıca'da villa, Bodrum'da villa, Ankara'da daire, İzmir'de iki daire, iki at, bir cip, İki otomobil, bankada nakit para. ..
TÜRKAN ŞORAY: Etiler-Boğaz sırtlarında bir villa, Beşiktaş'ta bir iş hanı, 2003 model bir otomobil. ..
GÜLBEN ERGEN: 50 tane ticari taksi, Feneryolu'nda daire, Antalya'da iki daire, Zekeriyaköy'de villa. ..
KAYAHAN: Acar sitesinde villa, Gömeç'te villa, Etiler'de daire, bir cip, bir otomobil, bankada hatırı sayılır nakit.
ESİN MORALIOĞLU: Seba sitesinde 3 ev, Ulus'ta bir ev, Maslak Mashattan'dan bir ev, Cabrio bir araba, Kuşadası'nda yazlık.
TUĞBA ÖZAY: Suzuki bir motosiklet, 1999 model cip, Antalya'da bir milyon YTL değerinde 13 dönüm çiflik, İstanbul'da villa, bankada hatırı sayılır nakit.
DENİZ AKKAYA:Bebek'te yalı dairesi, Audi Q7 cip.
ÇAĞLA ŞİKEL: Ulus'ta bir ev, Range Rover marka cip, bankada hatırı sayılır nakit.
AZRA AKIN: Kemer Country'de ev, 2006 Audi araç, bankada nakit.
NEFİSE KARATAY: Gökçeada'da ev, Erenköy'de daire, Range Rover cip.
SEMA ŞİMŞEK: Maltepe'de eşi Burak Hakkı ile ortak aldığı bir ev, Peugeot 406 araba.
Batuhan ÖZKARDEŞLER
Çamaşır gösterene ceza...
Louisiana’da erkeklerin ve kadınların düşük belli pantolonlardan iç çamaşırlarının görünmesine ceza geliyor.
--------------------------------------------------------------------------------
AKŞAM-ğİç çamaşırı, poposu ya da sutyenin askısı görünenler fark edildiğinde ceza alacak. Buna göre, 2 kez bu suçu işleyenler 50-100 dolar arasında para cezasına çarptırılacak. Aynı suçu 3’üncü kez işleyenlere ise 100 dolar para cezasının yanı sıra 16 saat de kamu hizmeti cezası verilecek. Louisana Konsey üyesi Lindel Toups, “Çocuklarımız bizden uzaklaştı ve artık büyüklerine saygı göstermeleri gerekiyor” diye konuştu.
--------------------------------------------------------------------------------
AKŞAM-ğİç çamaşırı, poposu ya da sutyenin askısı görünenler fark edildiğinde ceza alacak. Buna göre, 2 kez bu suçu işleyenler 50-100 dolar arasında para cezasına çarptırılacak. Aynı suçu 3’üncü kez işleyenlere ise 100 dolar para cezasının yanı sıra 16 saat de kamu hizmeti cezası verilecek. Louisana Konsey üyesi Lindel Toups, “Çocuklarımız bizden uzaklaştı ve artık büyüklerine saygı göstermeleri gerekiyor” diye konuştu.
Sibel Can'ın tayından büyük başarı.
At sahibi tek kadın sanatçı olan Sibel Can'ın, 2 yaşındaki İngiliz tayı Cans, yarış hayatının ikinci koşusunda jokeyi Halis Karataş'la birinci gelerek Maiden'dan çıkmayı başardı.
--------------------------------------------------------------------------------
AA-Türkiye Jokey Kulübü'nden yapılan açıklamaya göre, 25 Temmuz günü 1200 metre çim pistte koşulan ikinci yarışta start alan safkan sahibine 14 bin YTL kazandırdı.
İlk startını 11 Temmuzda alan Cans, jokey Halis Karataş ile ancak 5'inci olabilmişti
--------------------------------------------------------------------------------
AA-Türkiye Jokey Kulübü'nden yapılan açıklamaya göre, 25 Temmuz günü 1200 metre çim pistte koşulan ikinci yarışta start alan safkan sahibine 14 bin YTL kazandırdı.
İlk startını 11 Temmuzda alan Cans, jokey Halis Karataş ile ancak 5'inci olabilmişti
25 hastanın ölümünü bilen kedi
ABD'nin Rhode Island eyaletinin Providence kentindeki bir yaşlılar bakımevinde beslenen kedi, hastaların ne zaman öleceğini biliyor. 'Oscar' adlı erkek kedi, son saatlerinde olan bakımevi sakinlerinin yanına yaklaşıp yatarak, hastanın ölümünün yakın olduğunu haber veriyor.
--------------------------------------------------------------------------------
SABAH-Brown Üniversitesi'nden Prof. Dr. David Dosa, bu fenomen hakkında New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan makalesinde, kedinin hemen hemen hiç yanılmadığını, 25 kez doğru tahminde bulunduğunu bildirdi. Oscar bir hastanın yanına veya kucağına yattığında, bakımevi personelinin yaşlının yakınlarına hemen haber verdiğini belirten Dosa, böylece aile üyeleri ve yakınların hastanın son saat ve dakikalarında yanında olabildiğini ifade etti.
HASTA YAKINLARINA SON FIRSAT
Çalışanlar, 6 aylıkken aynı doktorlar gibi hastaları tek tek dolaşan Oscar'ın hastaları kokladığını fark etti. Dosa, Oscar'ın işini ciddiye aldığını, ancak birkaç saat içinde ölecek hastaların yanına yattığını bildirdi. Ne doktorlar, ne de bilim adamları Oscar'ın bu yeteneğine açıklama getirebiliyor. Ancak hasta yakınlarına son kez sevdiklerinin yanında olma fırsatı tanıdığı için herkes Oscar'ın yetisinden memnun
--------------------------------------------------------------------------------
SABAH-Brown Üniversitesi'nden Prof. Dr. David Dosa, bu fenomen hakkında New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan makalesinde, kedinin hemen hemen hiç yanılmadığını, 25 kez doğru tahminde bulunduğunu bildirdi. Oscar bir hastanın yanına veya kucağına yattığında, bakımevi personelinin yaşlının yakınlarına hemen haber verdiğini belirten Dosa, böylece aile üyeleri ve yakınların hastanın son saat ve dakikalarında yanında olabildiğini ifade etti.
HASTA YAKINLARINA SON FIRSAT
Çalışanlar, 6 aylıkken aynı doktorlar gibi hastaları tek tek dolaşan Oscar'ın hastaları kokladığını fark etti. Dosa, Oscar'ın işini ciddiye aldığını, ancak birkaç saat içinde ölecek hastaların yanına yattığını bildirdi. Ne doktorlar, ne de bilim adamları Oscar'ın bu yeteneğine açıklama getirebiliyor. Ancak hasta yakınlarına son kez sevdiklerinin yanında olma fırsatı tanıdığı için herkes Oscar'ın yetisinden memnun
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)